İlk 3 kitapta su gibi akan sayfalar,4.'ün yarısına gelirken beni biraz sıkmaya başlamıştı...Çünkü o kadar gerçek ki,insan o hayatın içine giriyormuş gibi hissediyor.Mükemmel çeviri su gibi giderken,4.kitapta tıkandım ben...Çünkü daha çok okudukça Lila ve Noni'yi daha çok tanıdıkça beni sinir etmeye başladılar.Hoş en başından beri ikisini de sevmemiştim.Gerçek hayatımda da her şeyi çok bilen,manipüle etmekte kusursuz,kimi-neyi nasıl kullanacağını çok iyi bilen,hırslı insanlardan hiç haz etmem.Diyorum ya öyle gerçekçi ki,ister istemez bu duygularıma engel olamadım okurken...
Velhasıl,2016 sonbaharında ne okudun diye sorduklarında Napoli serisi diyeceğim.Yapraklar sararırken başladığım,yapraklar toplanırken bitirdiğim...Tabii ki Lila ve Lenu da en unutmayacağım karakterler olucak...İki kişi birbirinden ancak bu kadar beslenir...Kimi yerde Lila gibi dostun varken,düşmana ne hacet dedim.
Bu seri ile 36 kitap bitirmiş oldum,hedefimden gayet uzağım doğrusu ama olsun...Seneye hedef koymayacağım:(
Hepimize huzurlu bir hafta diliyorum...
No comments:
Post a Comment