29 August, 2013

Londra'da gorulesi: Hampton Court Palace

 Ne zamandir gormek istedigim yerlerden biri idi burasi,patronumun da cok sevdigi bir yerdir,methini ve anilarini cok duyunca,bu yaz gidip,gorulesi yer listesindeki yerlerden birine bir tik daha koymus bulunmus olmaktan mutluyum.

Gittigimiz gun hava acisindan cok sansli idik,hafif ruzgarli da olsa,tertemiz ve ferahti.

Once uzunca icini gezdik,icimiz daraldi sanki biraz:)

Ama bahce sahane idi,bence sirf bahce icin bile gorulmeye deger bir yer burasi.

Bahcesini cok sevdigim icin onceligini bahceye verdim,icine dair bir yazi da yarin yazacagim.



Fransa'ya gitmedim ama burada kendimi Fransiz prensesi gibi hissettim nedense,gordugum filmlerde oyle gozukuyordu,hos o zamanin modasi ise eminim bahceler benzerdi bir sekilde nerede olursa olsun degil mi?


Primark'tan £6lik elbisem ile cokca poz verdim Serap'cima o gun.Zaten kameranin onune gecince abartabiliyorum ben,hani belki onceki hayatimda artiz miydim ya da cok sevilen halkin prensesimiydim bilmiyorum ama fotografimin cekilmesini cok seviyorum ben.Yukaridaki fotograf sanirim o gunun en favorisi benim icin:) Kucukken de boyle parmak ustu cok basarmisim ama kimse balerin olmama izin vermemis:(




Bu arada bahcenin bir bolumunde,kapali alanda dunyanin en buyuk uzum asmasi bulunuyor,kucukuk alanda siraya girip baktigimiz icin fotografini cekemedik tabii ki.


Bu saksilar sira sira dizilmis,bir dolu kaktus cesidi ile doluydu ki bayildim ben.


Dugun fotograf cekimi icin cok ideal bir yer bence,o gun bir cift gozumuze ilisti,romantik romantik poz veriyorlardi agacin altinda,gelincigin saci ruzgar ile savas halindeydi.




Bir de koca alanin kucuk bir bolumunde labirent de vardi,ehh biraz kaybolmus olabiliriz ama Serap'cimdan kacar mi,hemencecik cikartti bizi,iyice daralmadan,kalabaliktan bogulmadan.

Iyi gunler olsun,sevgiyle kalin.



3 comments: