Günaydın FUF'cular.Yine bir double-shot sabah kahvesi kıvamında bu Teşekkür Cuma'sı.Kimisi sert kahve sevmeyebilir belki ama bir kahveci olarak daha iyi bir benzetme bulamıyorum :)
Geçen Cuma ben yazımı çok büyük bir heyecanla yazdım,geç yattım,yayınlamadı blogger.Sabah yine erken kalktım,defalarca denedim,olmadı.İş yerinde molamda denedim,olmadı...Delirdim,sinirlendim,küfrettim,şikayet ettim...Yine birşey fark etmedi,hevesim kursağımda kaldı.Blogcu kurar,blogger gülermiş oldu.
Her işte bir hayır vardır,belki şimdi yazılanlar,okunacaklar,çoğumuz için doğru zamandır,belki tam ihtiyacımız olan.
Bilmenizi istediğim,bu yazı dizisinin benim için çokkkk önemli olduğu ve sağlık oldukça,kimi zaman saçmalasam da şevk ile yazmaya çalışacağım.
Geçtiğimiz iki hafta içinde,sağlık,mutluluk,aşk,aile,iş dışında çok şükrettiğim,küçük ama büyük etkisi olan küçük mutluluklarım işte karşınızda.
Victor...Fred'imle hiç sıkılmadan oynamış,köpeklerin,insanların en iyi arkadaşı olduğunu küçücük yaşında bilen güzel çocuk...
İş sonrası yapılan yürüyüşün mutlulukla çok büyük ilgisi var.O gücü bulup atmışım ya o adımları....
Gün biterken ayrı güzel kokan güller ve o gülleri koklamayı,biberiyenin önünden geçerken ellemeyi kendine ödül sayan gönlüm için...
Ahhh nutella....göbeğin haline bak...seninle kim kalacak...kilolar alındıkça...
Varlığın,varlığımıza,IG'ye armağan nutella...Müteşekkirim/z
Benim güzel satırlar paylaşan canım kardeşim için... Depresyon,geldiğin gibi gidersin,Toto'na tekmeyi koymayı bilirim...
Nehir kenarında,kaldırımda oturmuş vegan yemeğimi yerken gördüğüm manzara için...
Eylül,verdiğin güzellikler için.Sanki önüme melek kanatları düşmüş gibi geliyor bazen...
Fred'e olan aşkım,bana verdiği o koca sevgi için...
En sonunda başlayan Downton Abbey için..Leydi Sybıl,ben,kindle okurken;)
Giderken verilen,'unutma bizi' hediyeleri için...
Sonunda alınan biletim için...
Bu güzel olayda yer alabildiğim için...Tahmin edersiniz lattelerin üstünde bir dolu kalp yapıyorum ben:)
Bağışta bulunan cömert insanlar için...
Harrıs&Hole...Sevdiğim kahvecim,o şahane kurabiye için...
İş yerimde dağıtılan çıkolatalar için...
Evden çıktığımda,arkamdan bakan için...
Edamame fasulyesi için...Beni bununla tanıştırmış canım dostum için...
Karidesli,acı soslu noodle için...
Yeni tişörtüm ve Frozen filmi için...
Gareth'cımın aldığı kekler için.(Gareth sayesinde başladı bu yazı dizisi belki hatırlarsınız)
Müteşekkirim...Okuduğunuz için...Ankara'lardan üşenmeden bana mail atan güzel okuyucular için...
Şükrettikleriniz hiç azalmasın...Herşey gönlünüzce olsun.Süper bir haftasonu geçirin dilerim...Mutlu,dopdolu bir Ekim olsun,sevgi dolu bir bayram olsun.
Güzel yazında bana da yer vermen beni çok mutlu etti; ve bir de Downton Abbey'nin başlaması. Görüyorsun ya sevgili Çileksuyu Sibel, Ankara ile Londra birbirine çok yakın aslında :)
ReplyDeleteKucak dolusu sevgiler.
Earning,nasıl sana yer vermem,ne mutlu ettı beni mailin,teşekkürler.
ReplyDelete