28 October, 2015

#yuruyelimguzelleselim



Günaydın İngiltere,Tünaydın Türkiye❤️ Selam,dünyanın diğer güzel memleketleri❤️

Dün sabah,trende kitabımı okurken,birden içime blogumu kapatma isteği doğdu,yeni yılda bırakmak istediklerimden olsun diye düşündüm şöyle bir süre....Çünkü fark ettim ki,blog konusunda ben daha fazla ilerleyemeyeceğim,kanımca yapabildiğimi yaptım,pişirebileceğimi pişirdim...Son iki yılda,blog daha çok kitap ve yürüyüş günlüğüm oldu işimden dolayı,yoga derslerime ara verdim,çünkü vaktim ve naktim daha kısıtlı,şimdilerde yoga ile alakam sadece bir kaç hatırladığım pozdan ibaret,savaşçı ve savasana gibi,ki onlar benim en sevdiklerimdi her daim.Ne kadar istesem de kendi kendime evde video karşısında bir rutin oluşturamayanlardanım ben.


Haller böyle olunca,bir 10 yıl daha aynen bu şekilde devam edebilir mi ÇS diye düşünüyor insan ister istemez.Hadi ben ettim,siz okumak isteyecekmisiniz? Tabii ki en başta hep kendim için yazdım ama yorumlar gelip takipçi sayısı arttıkça sizi de düşünmeden edemiyorum,çünkü varlığınız varlığıma bir şekilde armağan....


Evet bunlar dünkü düşüncelerimdi! 

Bu sabah kalktım,çok yağmur yağdığı için önce biraz kitap-kahve-yatak keyfi yaptım,sonra kahvaltımı edip kendimi ormanıma attım,Fred ile.

Son 3 haftadır yürüyüşlerime biraz da koşu eklemeye başladım 1,5 yürü,1 dk koş,yarım saati tamamla! İlk başlarda aynen buna uydum,şimdilerde yürü dediği yeri de koşup 3dk kadar sonra yürüyüp yine koşmaya çalışıyorum.Hep çekindiğim koşmayı seviyorum yavaştan,insan kendini bir hoş bir mutlu hissediyor koşarken,özgür,kafaya hiçbirşey takmayan cinsinden:)
 
Seneye niyetim,daha önce 2 kez hızlı yürüyerek tamamladığım 5k'yi bir yardım kuruluşu için bu sefer koşarak tamamlamak! Buraya yazıyorum ki,gerçekleştireceğime inancım daha çok olsun.


Konu blogdan nereye geldi.Koşu sonrası,ben dünyaya fuşya gözlüklerim ile bakarken,sokağımda yokuş aşağı yürürken,sokağım bana bu sonbahar günü daha bir güzel gözükmüşken,bu fotoğrafları ille de ÇS'da paylaşmalıyım diye düşündüm ve o an anladım ki,şimdilik ben ve ÇS bir bütünüz artık,o benim neredeyse 10 yaşını aşmış kızım.Hem daha çok sonbahar,ya da kitap ya da belki küçük bir tarif,inşanlah yakında daha çok gezi,biraz Istanbul,çokça hayat aşkı ve Teşekkür Cuma'sı,ehhhh biraz kıllı bebe fotosununun kimseye bir zararı olmaz değil mi?



ÇS benim baş harflerimin de ters hali,SÇ,o kadar bir bütünüz kızımla:)



Şimdilik burdayız,sonbaharın ilham ve şevk veren güzelliğini paylaşmadan edemiyoruz,eğer bir yenilik yapmak isterseniz sonbahar mükemmel bir başlangıç mevsimi diyorum,keyfini çıkarın:)


Ben her seferinde,sanki hiç görmemişim gibi hayran hayran bakıyorum Periler Ormanı'ma,gördükçe daha çok şükredip,ne kadar şanslı ve zengin olduğumu düşünüyorum.İşte bunlar hep Sevdiğimizi anma sebebi.



Cuma günü,inşanlah bir hedefimi gerçekleştirmiş olarak yazacağım FUF'u....Lütfen bana iyi dileklerinizi gönderin:) Şimdiden çokkkk teşekkürler❤️Sevgiyle kalın:)

25 October, 2015

Benimkisi bir aşure hikayesi



Mutlu Pazarlar ÇS'cular.Bu sabah yine erkenden mis bir sonbahar sabahına uyandık.Benim aklımda aşuremi yapmak olduğundan daldım mutfağa.Dün öğlenden nohutumu,buğdayımı koymuştum suya,fasulyemi çıkarmıştım buzluktan.Bu ilk aşure denememdi,heyecanlıydım.


Aşureyi nedense babaanemin komşusu Fatma Hanım Teyze ile özdeştiririm ben,çok severdi kadıncağızı Suzi'm ama pek temiz bulmazdı,belki de o yüzden bizim ailede aşure herkesten yenmez denirdi,öyle deliler gibi de aşure yapıldığını zaten hatırlamıyorum evlerimizde,taa ki biraz daha büyüyüp,komşulardan kapıya gelene kadar,ki o zaman benim çok bayıldığım birşey değildi,çünkü kuru fasulyeden nefret ettiğim dönemde,çok sevdiğim tarçın bile çekici kılamamıştı aşureyi.


Gurbete geldim,damak tadım değişti,fasulye sever oldum,sonra bir Istanbul döneminde iyice Mutfak-Bereket Tanrıçasına dönen annem,şahane bir aşure yaptı ve işte o zaman aşure ile kaynaştık:)

En son yediğim aşure işte o aşure.Bu aşureyi de yapmaya geçen sene niyetlenmiş,buğdayımı almış,yapamamıştım.Bu sene de vazgeçecektim neredeyse,Aşure Gününü kaçırdım diye,vazgeçmedim,çünkü ruhen bunu yapmaya ihtiyacım vardı.Yaparken kendimi düşündüm,ben de aşure gibiyim,içimde alakasız bir dolu şey bir arada,her telden çalmaya,çok şeyi denemeye,herşey,herkes ile uyum sağlamaya meraklıyım.Kimi zaman tam tutmuş şekeri yerinde,kimi zaman sanki suyum çekmiş:) Kendimden sonra herkesi düşündüm yaparken,dünyayı,insanları.....Dedim ki bir aşure kadar olamıyoruz çoğumuz.Çok farklıyız birbirimizden,farklılıklarımızla uyum sağlayıp,geçinip şu hayatı yeryüzü cennetine çeviremiyoruz,cennetlik dünyada cehennemi yaşıyoruz,yaşatıyoruz.Halbuki herşey ne kolay,yapmak,sevmek ne kolay isteyince....


Sabah narı böldüğümde yine ne kadar güzel bir sanat eseri olduğunu düşündüm,hayranlıkla fotoğrafını çektim.İçimizde tane tane nice güzellikler var,o yüzden böyle farklı,çeşit çeşit yaratıldık....Uyum içinde,huzurla yaşayacağımız bilinmeseydi böyle yaratırmıydı bizi Yaratan?

Aşurem nasıl mı oldu? Şekeri az,suyu çekmiş,üstü kuru kalmış:( Kaselere servis ederken çok sulu olduğunu sanıp,fazlasını  atmıştım,çünkü zaten çekileceği kadar çekildiğini sanmıştım.Üstlerini kapatıp,soğumaya bıraktım,süslemek için açtığımda bir baktım kuru kalmış kimisinin üstü.Süsledim,tadına baktım,şekeri biraz az gelince bal ekledim.Kaynatırken süt ve yulaf da eklemiştim.

Velhasıl,ilk aşure maceram fena olmadı,bir daha yaparsam daha az bir ölçü uyduracağım kendime,öğrendim ki çok da zor değilmiş yapılması,aşure gününü artık unutmayacağım;)

Ne yazık ki dağıtıp paylaşabileceğim kimse yok,hepimiz ya çok uzağız,ya da çok meşgul.Istanbul'da olsaydım 10 kişilik ailem ile biterdi aşurem bu akşam...

23 October, 2015

FUF❤️teşekkür Cuma'sı



Mutlu,huzurlu Cuma'lar FUF'cular❤️

Bu fotoğrafları geçen gün markete giderken çektim,yanımda telefon yoktu,sırılsıklam geri döndüm,çünkü ağaççığım gözüme ıslakken pek güzel gözüktü....O an çok güzeldi,iyiki geri dönmüşüm:) Sabırsızlığıma,tezcanlılığıma müteşekkirim o yüzden:)



Dört mevsimi yaşayabildiğim-belki burda yazlar pek kısa,yağmurlar pek çok ama- bir memleketten diğerine göç ettiğim için çok müteşekkirim,her mevsim pek güzel ama ben sonbahar takıntılıyım❤️



Evde geçen günlere,kısa iş haftasına,sağlıkla yeni yaşını karşılayan babama,yeni gelen ocak-fırınıma,müteşekkirim....


Gözüme takılan güzelliklere,YeniTürkü'nün mutluluk veren Yeşilmişik şarkısına müteşekkirim....

Okuyup,takibe,yoruma layık gördüğünüz için size hep müteşekkirim....Bana iyi gelen FUF'um size de iyi geliyorsa,ne mutlu bana....

Gözünüzü gönlünüzü 4 açtığınız bir haftasonu diliyorum...Mutlu,huzurlu...

21 October, 2015

Okudum,bitirdim....



33.kitabım Şu Çılgın Türkler'i okurken araya aldığım iki kitaptı yukardakiler.Şu Çılgın Türk'ler 35.sıraya indi,zira kendisi ile savaşmaktayım.Son 100 küsür sayfayı 29 Ekim'e dek bitirmek niyetim.

Elimdeki kitapla ilişkim pek iç açıcı olmayınca(9 Eylül'den beri elimde) araya iki kitap daha alayım dedim,sanırım 3 ya da 4 kitap okudum arada,hal böyle olunca Şu Çılgın Türkler'i bitirmem gecikti.

Velhasıl,Tehlikeli Sevişmeler'i adından dolayı okumak istedim,Serap'cım getirdi. Nedim Gürsel'in Ayşe Arman ile röpörtajını okuyunca ilgimi çekti.Ben kendi çapımda her şevişmenin az da olsa bir tehlike içerdiğini düşünüyorum,kolay değil ruhen-fiziken teslim olmak bir insana,hele ki bu zamanda.Okudum,ille de tavsiye etmem,değişiklik için buyurun diyebilirim.İçinden çizdiğim ise:teşbihte hata olmaz demişler,yalan.bu benzetmeler,bu metaforlarla dolu dünyada yalınlık kimin umrundaydı?hiç kimsenin.aşk da,şaka değil,bir coşku,sevinç ya da bela da değil,evet,aşk da bir metafor gibi yaşanıyordu."gibi"lerle.hayatın "gibi"lerle renklendiği,güzelleştiği,anlam kazandığı inancı yerleşmişti bir kez.

Trendeki Kız'a gelince,o kadar çok gözüme çarptı ki ilk çıktığında,hatta kuzenim bile mesaj attı,adından dolayı bana almak istemişti:) Ben de okumak istediğimden emin olmadığım için hayır demiştim,İngilizcesini burda okurum okursam diye.Sevgili kindle'ımı İngilizce kitaplar için kullanmaya başladım,hatta kendisini sever ve takdir eder oldum-seneler önce kendisi ile yazdığım blog yazısına pişmanım bile diyebilirim:(-

Trendeki Kız,polisiye,biraz gerilim,aşk,ihanet içeriyor.Kimisi Gone Girl'e (kayıp kız)kıyaslamış,ben okumadığım için yorum yapamayacağım ama filmini sinir olarak izlediğimi hatırlıyorum.Trendeki Kız'da benim için sempati duyabileceğim bir karakter bile yoktu,yine katili ilk sayfalarda çözemedim ama süpriz olmadı:) O kadar basit ki yazı dili,hemen bitiyor zaten,bir de bir an önce sadede gelmek için okuyasım geldi,kafa dağıtmak için okumak isterseniz tavsiye ederim.Bu kitapla,polisiye,macera gerilim tarzı kitaplar okumayı özlediğimi fark ettim,en yakın zamanda Agatha Christie okumak istiyorum.Tavsiyeniz var mı bu tür kitaplarda? Benim için,Ahmet Ümit'in  Patasana'sı,Bab-ı Esrar'ı,Da Vinci Şifresi,Ejderha Dövmeli Kız serisi en sevdiklerimdendir.

Hepinize güzellikler ile dolu bir hafta ortası diliyorum,çözemediğiniz problem kalmasın❤️

19 October, 2015

Siyah pirinçli karides sote



İkidir siyah pirinç alıyorum,ilk pişirdiğimde çok kötü pişirmiş,ziyan etmiştim.Bu sefer paket üstündeki tarifi denedim ve başarılı oldum sanırım,çünkü pek sevdim,salatalara,çorbalara katabilirim paket bitene dek.Hatta bugün çok azalan haşlanmış pirinci yapacağım köftenin içine katmayı planlıyorum.


Orjinal tarifte susam yağı,soya sosu,edamame fasulyesi,pirinç sirkesi vardı.Ben her zamanki,evimde bulunan malzemeleri kullandım,çok sık kullanmadığım malzemeleri evde tutmak istemiyorum artık,şimdilik...Sugarsnap peas denilen şeker bezelyeyi aldım sadece,ne yazık ki edamame fasulyesini unuttum ki kendisini pek severim.

Unutmaya,uydurmaya rağmen benim için pek lezzetli bir yemek oldu:)

Limon suyu,zeytinyağı,taze soğan julien doğranmış renkli biber ve havucu soteleyip,karidesleri ekledim,kavurdum...Biraz rezene,biraz acı biber,taze kişniş serptim....Üzerinde siyah pirinç ile sundum,yanında haşlanmış şeker bezelye...

Sevdim,basit olduğu için de paylaşmak istedim.

Güzel haberli,Mutlu bir hafta diliyorum ❤️

16 October, 2015

FUF❤️ teşekkür Cuma'sı❤️ fank u Friday

Selam FUF'cular....Nice ocaklar sönerken,çok zor geliyor bana birşeyler paylaşmak.Çok şey söylemek istesem de,hiçbirşey söylemek istemiyorum....Bazen en güzel şey sessizlik,konuşmamak,yorum yapmamak gibime geliyor. Bana göre dünyanın bu hale gelmesinin en yegane sebebi sevgisizlik,sonra da şükürsüzlük.Halbuki dünya güzel,insana kendi cennetini burda da yaşasın diye koca bir kalp verilmiş,neden o kalbi  dünyayı da cehenneme çevirmek için kullanalım,anlamıyorum.Hepimize fazladan iyi niyet,hoşgörü,inanç,sabır ve bolca aşk diliyorum her zaman.

Geçtiğimiz hafta,geçtiği(benim için 1 gün daha var) için,sağlık,herşeye rağmen anlık mutluluklar için müteşekkirim ben.

Bunun dışında,iyiki dediğim,beni müteşekkir kılan kısa anlar ise....


Serinleyen sabahlarda,can yoldaşım kahveme,


Kafamı kaldırdığımda hep değişik birşeyler fark ettiren Londra sokaklarına,


Leicester Meydanındaki bu yeşillik alana,ağaçların altı hep iyi geliyor bana,


Aynı yerdeki W.Shakespere heykeline,karanlık değil,cahillik vardır yazıyor üstünde❤️



Bahçemden topladığım hiç büyümeyen,artık tamamen budanmış biberiyeme,taş boyayan düşünceli çocuklara,


Böyle güzel mesajlar gönderen gençlere...Her gün iyi olmayabilir ama her günün içinde iyi birşey vardır!!!


Morali bozuk elemana elinde bisküvi ile gelen kantindeki Gita'ma(sevildiğimi hissettiğim anlardan sadece biri)



Ayyy bu tart:) Erikli,fındıklı,bademli,yapıp da satan M&S'e❤️❤️❤️ (evet,bende porsiyonlar bu kadar)


Sevmek hoşlanmak arasındaki farkı anlatan bu yazıya:) bir çiçekten hoşlanırsanız onu koparırsınız,fakat severseniz hergün sularsınız diyor...ama çok su da bitkiyi öldürmez mi? Çiçeğine göre değişir,benim gibi kaktüs boğan olabilirsiniz:) fazla sevgi ve ilgi de boğuyor,o yüzden çiçeğinizi,insanınızı iyi tanıyın diyorum :)


Tatile giderken biberduzu'nu bırakan canım arkadaşıma,çok seviyorum peynir ile:)



Bana hep iyi gelen yapraklara,bir anda gözüme takılan bu güzel karelere,bunları görebilmeye,gösterene müteşekkirim...

Okuduğunuz,takibe layık gördüğünüz için size hep müteşekkirim,hiç unutmayın.

Sevdiklerinize sımsıkı sarıldığınız bir haftasonu diliyorum ❤️

08 October, 2015

FUF❤️teşekkür Cuma'sı❤️

Mutlu CumA'lar FUF'cular❤️ umarım Mutlu olduğunuz anlar,sıkıntıda olduklarınızdan fazlaydı geçtiğimiz hafta....Hayat,şöyle çok sert bir şekilde yine toto üstüne oturttu beni,hani tüm umutlarımı,bir kaç küçük hayalimi bağladığım,olmasını istediğim şey yine olmadı....Evet,yine yıkıldım,hoş alışmış olmalıyım ama topladım kendimi,sıkıntı,moral bozukluğu sürdü 1-2 saat.Neden?,çünkü genelde mutlu olduğum çok şey var,sağlık,aile gibi çok şükür,bunlar oldukça herşeyle başa çıkılır hem birşey olmuyorsa daha iyisi olacağı içindir,zamanlama önemli:) Demek ki,olmasını istediğim şeye gerçekten ihtiyacım yokmuş....

İşte beni mutlu eden güzel,müteşekkir olduğum anlar....

Bana iyi bakan,beni onları düşündüğümden daha çok düşünen iş arkadadaşlarıma,


Fred sayesinde çıktığım  yürüyüşlere(bu aralar zorlanıyorum da)


Cumartesi bakım akşamlarına(saç boyama da yapılacak iş)


Tren istasyonunda karşıma çıkan bu dergiye,keşfedilecek bir dolu yürüyüş yeri,ormanı var.Listeden 3'ü tık tık geçtiğimiz yıllar içinde:)


Bana bu evi gösteren adama,bu evin güzelliğine...


Bu yumuşatıcıya....Annem ile yarış halindeyiz yumuşatıcı kullanımında,ama annemin Yumoş'u hep bir başka.


Beni kırmayıp bu kolajı yapan canım arkadaşıma,uzaklardan doğum günü için harçlık gönderen kardeşimin gönderdiği para ile aldığım saç maşasına( kullanmakta zorlanıyorum)



Giren kramplara iyi gelen ilaçlara,kullanmayı sevmesem de işe dönmek için mecburum:(


time out'daki bu köşeye...Sokakta duyulan konuşmalar....Bazı insanlar cidden çok şaşkın:) çizdiğimde geçen:Facebook'u silerdim silebilsem fakat hayatımın çok fazlası orda;) Sanki FB silinse,hayatını silecek :) Hoş hayatı ordan ibaret ise,haklı olabilir:)


Abla kuşumun aldığı mumluklara,oğluşlarımın aşk dolu hallerine....


İş arkadaşlarımın hediyesi pilli yüz temizleme fırçasına...

Müteşekkirim.Okuduğunuz için,takibe layık gördüğünüz için size hep müteşekkirim....

Mutlu,huzurlu,her anın keyfini sürdüğünüz  bir hafta sonu diliyorum❤️