27 February, 2014

palmier kurabiye



bu tarifi uzun zaman once deger bakir(vintagebiscuit) ig'de paylasmisti.Ben de not almistim,dolapta olan milfoy hamurumu degerlendirebilcegimi dusunerek.ne guzel,basit,tam pazar gunu kahvaltisina layik.ama hemen yenmeli,firindan cikar cikmaz.mis gibi de kokutuyor evi.

ne yazik ki nerden oldugunu bilemedigim icin kaynak belirtemiyecegim.

malzemeler:

  • yarim olcu milfoy hamuru
  • 1,5 ymk kasigi tarcin
  • 1 cay bardagi toz seker
  • uzeri icin pudra sekeri





milfoy hamurunun uzerine tarcin ve sekeri serpin(ben bir dahakine ezilmis findik da serpmek istiyorum).hamuru iki kenarindan rulo seklinde sarin ve ortada birlestirin.1 cm kalinliginda dilimleyip,yagli kagit serili tepsiye dizin,200 derecede uzeri kizarana kadar pisirin.afiyetle tuketin.yapanin,yazan gazetenin emeklerine saglik.

buyrun size pazar kahvaltisina ek bir mutluluk.

keyifle gecsin haftasonunuz.

26 February, 2014

Kardeşimin Hikayesi




Bu kitabi Serap'cimdan odunc almistim.Kitap sanirsiniz hic ellenmemis,annemin ceyiz sandigindan cikardigi dantel ortuler gibi,tertemiz.Korkar oldum ellemeye.Sirf incinip,kivrilmasin diye bilgisayar cantasinda tasidim.Genelde benim valiz cantalarimda kitaplarda canta ile beraber sekilden sekile girerler.

Zulfu Livaneli'yi cok severek okuyorum her seferinde,ama hic biri Mutluluk ve Leyla'nin Evi'ni tutmuyor sanki.

Iyiki okumusum ama iyiki para vermemisim dedigim kitaplardan birisi oldu.Merakimi yendim evet.

Altini cizmeyip,defterime not aldigim satirlar ki sunlar:

  • bu aska ilahi diyemem korkarim/insani diyemem utanirim-mevlana
  • asl denen sey bazen yurur,bazen ucar,bazen kosar biriyle birlikte,bir baskasiyla olumcul yuruyuse cikar.ucuncuyu buzdan heykele cevirir.dorduncuyu atar alevlerin icine.birini yaralar,oldurur otekini.ayni anda cakip sonen simsege benzer.geceleyin saklar safakta zaptedilecek kaleyi,cunku dayanacak gucu yoktur karsisinda.
ve katiliyorum...bence de ask.bir ucurum kenarinda gozu bagli yurumektir!!!

❤️birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir

Demiş sayfa 339'da Elif Şafak,bende altını çizmişim Aşk'ta.Başlık bulamayınca,aklıma ilk gelen kitabı elime alıp,çizdiğim cümlelerden birini yazmak geldi.

Birbirimizi olduğumuz gibi sevelim desek de,farkına varmadan,ilişkiler sürdükçe,yaşam şartları ile değişiyor insan.İnanılmaz bir aşk varsa,insanlar değişime ayak uyduruyor yoksa çıkıveriyorlar birbir hayatlarından.

Bir zamanlar "can" sandığımız,rüyamıza bile girince bi rahatsızlık duyuyoruz sanki.Bu sabah bana geçmişten hayaletlermiş gibi gelen insanlarla uyandım.Nasıl uzaklar,nasıl özlüyor ama unutamıyorum bazı şeyleri,hissettiğimi belli etmiş olmama rağmen karşılığında birşey yapılmamasını.Ben mi yürütüyormuşum o ilişkiyi? Yaşanan onca şeyden sonra bu kadar mı yüreksiz olunur da bir sormaz insan nasıl oldu da böyle hissettirdim seni diye.Kendimi de suçlamadan edemiyorum ki,ben mi kolay yürek ve değer veriyorum?


Herkesin bir geliş ve gidiş nedenleri var hayatımıza,o dönem gerekliydiler belki demek de ucuz geliyor bana,zira ne evim ne kalbim yol geçen hanı değil.Bazen kaybettiklerimiz de bir kazanç oysa.

Yine de tanımak,yeni insanlar katmak güzel hayata.Beklentileri azaltırsam belki bir daha böyle sert oturmam toto üstüne;)

Nerden geldim bu konuya bilemedim.Ara ara yokluyor beni bazı insanların hayatımda olmaması ondan sanırım.Halbuki ben...


"Ağaçtaki evimin dalına salıncak kurup,hızlı hızlı sallanıp,buluttaki evime konmak istiyorum" diye yazmak istemiştim yürüyüşüm sonrası.

İki ev'li ve iki memleketli insanın iki evi daha olmuş çok mu?



Kimbilir bu dallar ne fısıltıyorlar bu barakaya,gölgenin şahitliğinde.

Bahar dallarının "biz biraz erken geliyoruz bu yıl,hadi iyileş,al spor ayakkabılarını,dağa çıkamasan da bu yıl,yürümeye değil koşmaya bak artık,hem insanlar gelir gider,kasar,katar,buna alış,sen yaşamana bak "  dediğini duyduğuma yemin edebilirim.
Bahar sevinci eksik olmasın hiç içimizden❤️


25 February, 2014

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Bu memlekette herkes yarı çıplak sokağa çıkar,birşey olmaz,ben bi kere incemsi çıktım diye sürünüyorum günlerdir.

Hayatımda çok nadir,sayılıdır işe gidememem,bi günü yedim ki hiç sevmediğim şeydir hastayım diye iş yerini aramak.Kendimi zorlayıp gittiğım iki günü atlatabildiysem herşeyi atlatırım artık.

En büyük hazine sağlık,gerisi boş,bunu bile bile kendine bakmayan,iyi yiyip içmeyen,kendine dikkat etmeyen daha da boş.Hoş ne çok dikkat etsek de arada kapıyoruz mikrobu işte.

Anneme,ben gelmeden yaptığı zencefilli karışım için müteşekkirim.İyiki attırmış çantama.

İyileşince kendime çok daha iyi bakıcam. 

Sağlıkla kalın,iyi olun.Kahvenin tadını,tam tempo yürümeyi,katı yemekleri özledim ben.

Ciddi hastalıkları olanlara acil şifalar diliyorum hep,dualarım hep onlarla.Sevgiyle sarmalanın ❤️

22 February, 2014

Battersea Park

Uzun zamandır görmek istediğim parklardan birisi idi Battersea,gördüğüme sevinmiş olsam da,Greenwich Parkbwnim için hep açık ara önde olucak❤️

O kadar çok fotoğraf çektim ki,bi kısmını kolajlamak zorunda kaldım,görebildiklerimi göstermeden edemedim.

Şehir içinde olup da,huzurlu,sakin bir yürüyüş yapabilme ayrıcalığımıza hergün şükrediyor ve bu şehri daha çok seviyorum❤️


Sorumsuz kıllı bebe sahiplerine tahammül edemiyorum!

Sanat her yerde,unutulanlar,kaybedilenler de.


Fotoğraflarla oynamadım ki,o günün tipik Londra havasını yansıtabileyim diye.




Bahar geliyor,seviniyorum:)







Bu banklardaki yazıları okumadan geçemiyorum çoğu zaman.

Anılar bizi ayakta tutan sanırım.

Sevgiyle kalın,güzel bir haftasonu olsun❤️

20 February, 2014

Paulo Coelho'yu cok seviyorum...


Hep sevdim,hep sevecegim hatta Simyaci'yi yeniden okuyacagim bir gun.

Elimden geldigince her kitabini okumaya,almaya calisiyorum,bu sefer bu kitap Serap'cimdan odunc.Incecik zaten,hemen biter.Simdiye kadar okudugum tum kitaplari ile ayni sanki icerigi,farkli olmasi yazilarin Akra'da bulunup bize ulasmis olmasi:)

Bakin neleri yazmisim not defterime:

*Tanri'nin gozunde dunyadaki herseyin bir islevi vardir.Agactan dusen yapragin,basimizdan dokulen bir tel sacin,sirf rahatsizlik verdigi icin oldurulen bir bocegin bile.Herseyin varliginin bir sebebi vardir.

*Insan kendini sevip saydikca baskalari tarafindan da sevilip sayilir.Asla herkesin birden gonlunu hos tutmaya calisma yoksa herkesin saygisini kaybedersin.

*Ne de olsa kapiyi calana butun kapilar acilir.

*Basari,kendi yaptiklarini baskalarinin yaptiklariyla karsilastirmakla vakit kaybetmeyenlerin hakkidir. hergun eve donunce "elimden geleni ardima koymadim" diyenler basariya ulasir.

*asiri tedbir hem ruhu mahveder hemde yuregi cunku yasamak CESARET GEREKTIRIR.cESARET ISE ICINDE HER ZAMAN SEVGI TASIR:)

Nasil cok yabanci gelmiyor degil mi? Ne kadar benzeri seyler okusam da istedigim kadar sakin,soyle suzulen bir insan olamadim gitti,hem ruhen,hem bedenen at kosturuyorum ben. Yine sanirim eskiye nazaran daha iyiyim,sabirli,sakin,daha bir kabullenen.

Sevgi ve huzurla kalin,suzule suzule yasayin:) Kugu misali:)

18 February, 2014

Kadinlar cay poseti gibidir....



Ne kadar guclu olduklarini sicak suya koyulana kadar bilemezsiniz. diyor kitabin acilis sayfasi.

Kitabin "Kabil'in kucuk kahve dukkani" Yazari ilk kez okudugum Deborah Rodriguez.Deborah 2002'de Amerikayi Afganistan icin terk etmis ve Kabil Guzellik Okul'unu acmis.Kitapta adi gecen kafenin de sahiplerindenmis diyor kitabin sonundaki roportaj.Dolayisi ile bu kitap Deb'nin Afganistan gunlerinden esinlenilerek yazilmis.

Kitabi uzun zamandir izliyordum,gecen ay kendimi odullendirmek icin aldim.Ilk vuruldugum tabii ki adi idi,ne de olsa benimde kafe hayallerim vardi,merak ettim Kabil'de hayal gucu de olsa nasil olur diye.

Oluyormus.Zaten masalimsi birseyler okumaya ihtiyacim vardi cok iyi geldi.

Kitap, kafenin sahibi Sunny ve orda edindigi farkli backroundlardan,islerden olan arkadaslari ile basindan gecenleri anlatiyor.Ana karakterler tabii ki 5 kadin,Sunny ile birlikte.

Afganistan'da,Taliban doneminde kadin olmanin zorluklari,kadinlara yapilan kotu muameleler,yasadiklari haksiz acilar anlatiliyor ve tabii ki bu cirkinliklere ragmen olusan mucizeler,dostluk,ask.

Iyi geldi bu kitap bana,Malalai Joya'yi ogrenmek icin bile okumaya degerdi.

Meave Binchy,Bebbie Mocamber okumayi severseniz,o tarz bir kitap.Fazlasi cok okuyunca bayan,sonunu en basindan neredeyse bildiginiz,ama ara ara okununca masal dinlemissiniz keyfi yaratan bir kitap.Cok cabuk bitebilirdi ama aile ile olmak sayfalardan daha onemliydi:)


#hadibakalim2014te41kitap mucadelemde 3.kitap kendisi.


Ne kadar harika oldugunuzu unutmadiginiz gunler diliyorum,hersey ile basa cikabiliriz ask ve saglik olduktan sonra:)

17 February, 2014

Karnıbahar çorbası



Hosgeldiniz:)

Serin gunlere yakisan bu tarifi ilk kez denedim ben.Lewishan Pazarindan aldigim karnibaharlari her zamanki gibi firinda yapmaya gonlum razi olmadi,hem Serap'cimin aldigi kaseleri kullanmak da bahanemdi:) Bu miniklerle buyuk ask yasiyorum ki hergun corba icebilirim ya da firina birseyler verebilirim ama tembellik izin vermiyor ki.Ya da kopekli yasam diyelim.Kopekli yasama alismaya calisirken yorulmuyorum diyemem acikcasi.Kendime istedigim rutini henuz kuramadim sanki,hala saliniyorum birseyleri duzenli yapmaya calisirken.Bir ara kendime haftalik program ve menu bile hazirlayip dolaba yapistirmayi  bile dusundum:)


malzemeler:

  • 1 ymk kasigi tereyagi,isterseniz servis yaparken ustune de koymak uzere fazladan
  • 1 iri sekilde dogranmis sogan
  • yrm tatli kasigi tuz
  • 2 dis sarimsak 
  • 1 top karnibahar
  • 2 fincan su ya da sebze/tavuk suyu
  • ceyrek tatli kasigi beyaz karabiber(ben kullanmadim)
  • ceyrek tatli kasigi rendelenmis ya da toz muskat
  • 1-2 fincan sut
  • uzerine serpmek icin kiyilmis maydanoz



Kullandiginiz sut miktarina corbada sevdiginiz katiliga gore siz karar verin diyor tarif.


tencerede sogani ve tuzu  yumusayana kadar tereyagi ile kavurun,sarmisagi ekleyin.Karnibahari ekleyin,3 dk kadar birbirine yedirerek karistirin ve sebze suyunuzu katin.Kaynamaya getirin,10 dk kadar karnibahar yumusayana kadar orta ateste birakin.

Corbayi blenderdan gecirin.Muskati ve biberi katin.Sutu de ekleyip yeniden ocak ustune koyun,isinana kadar kaynatin.

Bu asamada tadina baktigimda corba bana biraz sade geldi acikcasi.Fazladan tat katsin diye diger okudugum tariflerden de esinlenerek,aci biber,biraz kori tozu kattim.Hatta bir posiyonuna da rendelenmis cheddar peyniri ekledim.Tamamen sizin damak tadiniza kalmis.Ben sade yemekleri sevemiyorum.Bir tutam degil bolca baharat yemegi daha guzel kiliyor bence.

Bu tarifi de localfoods.about.com'dan bulmusum.Hos sonucta okuduklarimi birlestirmis kendi capimda bir corba denemisim:) Delia bunun icine patates,iki sap kereviz ve 1 iri pirasa da eklemis.Roquefort peyniri de eklemis,creme freiche de.Istediginiz peyniri ekleyebilirsiniz diyor.

Velhasil corba yaparken koca kazanda iyilik iksiri pisiren bir cadiya donustugunuzu hissediyorsaniz,siz kendiniz bilirsiniz iksirinizin tarifini degil mi.

Ben bu tarifle yine yeniden ogrendim ki,istedigimiz,elimizin altinda ne varsa katip karistirip midemizi ve kalbimizi isitabiliyoruz,hele ki yaninda mis gibi taze ekmek varsa,solene donusmez mi herhangi bir corba.

Harika gunler diliyorum,hani cok ac olup da doydugumuzda hissettigimiz bir duygu vardir ya,sukur ve dua ile karisik,suratimiz gevser,belki gulumseriz,oyle gecsin iste gunleriniz.


Truffle



Bu trufleri Serap'ta yiyince asik olmustu midem,damak tadim resmen.Kendisi de Noel partisinde Hulya'da yiyip,bize de yapmisti.Tabii ki boyle bir lezzeti paylasmadan edemezdim.Yapali cok uzun zaman oldu,paylasmaya firsat olmadi.Yapip is yerine de goturdum,herkes bayildi.Boyle basit bir guzelligi herkes yapmali,yemeli diyorum.Tarif Kraft'in web sayfasindan. Linkler bi dolu insanla paylasildi burada yazilana kadar.

ilk yaptigim truffle tarifi de burda. O da cok basit.

Hazirlamasi 20 dk suruyor,tarifi aynen sayfadan yaziyorum.

malzemeler:


  • 36 tane oreo biskuvi,blenderdan gecmis
  • 1 kutu krem peynir
  • 113 g( 4 oz) cikolata ben siyah cikolata kullandim,benmari usulu eritilmis


Blenderdan gecirdiginiz biskuvilerin 1/4unu ayirin.Krem peynir ve kalan boskuvileri birbirine karistirin yukarida goruldugu uzere.Bu karisimdan 48 adet mini topcuk yapin.

Toplari erittiginiz cikolatay banip,yagli kagit ustune dizin.Uzerlerine ayirdiginiz biskuvileri serpin ve 1 saat dolapta katilasana kadar bekletin.


Ben bir kismini beyaz cikolataya banmak istedim ama mikrodalgada dikkatsiz bir sekilde eritirken cikolatayi yaktim.


Onun yerine kalan beyaz cikolatami rendeleyip kimi truffli beyaz cikolataya bandim.Kimini de pasta suslerine.




Kimini de kucuk kaplara koydum sirin gozuksunler diye ama cok da zarif gozuktugunu dusunmuyorum,kalp sekli uymadi o topcuklara.

Hos is yerindeki insanlar icin iyi oldu,herkes ellemedi sonucta:)

Guzel bir hediye secenegi olabilir ne derseniz.


Umarim tatli bir Pazartesi gecirmissinizdir.:)

14 February, 2014

Kazandibi

Halamı hatırlatır bu tatlı bana,sanırım ilk O'nunla öğrenmiş ve dondurma ile yemiştim.Ama hep en sevdiğim sütlü tatlılar arasında bol tarçınlı tavukgöğsü idi.


Bu paket Serap'cımdandı.Uzun zamandır yapılmayı bekliyordu ki,boş günlerimi değerlendireyim diye yapıverdim dün.

Paketin arkasında olan fırında kayısılı kazandibini yapmaya niyetlendim ki sonra kankicanın verdiği kayısılara kıyamadım,taze taze ara öğün olarak yemek hep tercihim zira.

Velhasıl,gayet basit,hafif,yapılası,çabuk bir tatlı oldu.İyiki yapmışım,tarçın ile sundum,sütlü tatlılara en yakışan tarçın kanımca.Altını da teslim tavada yaktım,mis koktu;)

Annemin verdiği,sandıktan çıkardığı örtüye bakmaya kıyamıyorum,doyamıyorum:)

Sevdiklerinizin kıymetini hergün bildiğiniz,ilişkilerinizin en sevdiğiniz tatlı tadında olduğu,acı günler olsada acının,ekşinin üstüne tatlının da ayrı bir lezzetli geldiğini unutmadığınız şahane günler dilerim.Sevgimizi,saygımızı göstermekten çekinmeyelim olur mu❤️❤️❤️Mutlu Cumalar,keyifli haftasonları olsun❤️

12 February, 2014

Bereket tanricasi benim annem



Sanirsiniz annemin botanik bahcesi var evde.Masallah demeden gecemiyorum her seferinde.Sayesinde bende ogrendim orkide bakmayi,yasattim uzun sure cicek vermeyen orkidemi.Cok sukur.

Simdi ne zaman orkide gorsem annemi dusunuyorum,sanirim kendisini en cok yansitan cicek cinsi:)

Menekseler de cosuyor pencere onunde.


Orkideler de.Annem cok konusuyor onlarla,hatta tehdir ediyor,acmazsaniz sizi aticam diye.Iki sene acmayan orkidesini actirmis bu tehdit ile:) Nazliyor da nazliyor sanirsiniz karsisinda bebek var.



Annemin mutfagindan bir kose.Mavi boncuklu saksidaki sanirim ya koyden ya da babaanemden getirilmis.Sardunya da calar benim annem,daha guzel tutuyorlar diye.:)


Yukaridaki de Assiye,adini biz koyduk,teyzem Tranzon'dan getirdi 3 kucuk fide,anneme ve iki kiz kardesime.Tabii ki anneminki cosmus,kizlarin ki mini mini yer kapliyor evlerinde:)

Anneme bereket Tanricasi demeyi artik daha uygun buluyorum.Bu sefer  daha da cok  anladim ki,anneler bizi bir arada tutan,Allah eksikliklerini vermesin,sevdiklerimizin ve analarimiza guc versin.

My Big Fat Greek Wedding'i izlediyseniz orda bir sahne vardi.Gelinin annesi kizina,erkekler ailenin basi olabilir ama kadinlar da o basi istedigi yone donduren,tasiyan boyundur diye.Cok dogru.

Annesi ile iliskisi Londra hayatindan sonra buyuyen,gelisen orta yasa girmis bir hatunun tecrubeleridir bunlar.Ikimiz de buyuyoruz belki,yaslar yaklastigi icin daha iyi anliyoruz birbirimizi.

Annem,koca bir ailem oldugu icin kendimi cok sansli hissediyorum,sukurler olsun demekten kendimi alamiyorum.

Sevdiklerimizin kiymetini,uzakta da yakinda da bildigimiz gunler olsun dilerim