30 January, 2009


muzlu muffinler....

hafta sonunuza ekstradan tatlilik katmasi icin,bu muffinler,benden size armagan olsun...benimkiler kabarmadi yine,sanirim hicbir zaman,Starbucks usulu mufin yapamayacagim ben:(

malzemeler:

  • 225 g un
  • 100 g seker
  • 2 tatli kasigi  kabartma tozu
  • yrm tatli kasigi tuz
  • 1 yumurta,hafifce cirpilmis
  • 250 ml sut
  • 120 ml siviyag
  • 2 adet ezilmis muz....
kuru malzemeleri karistirin,ortada bir cukur birakin.geri kalan malzemeleri karistirin ve kuru karisima ekleyin...cok fazla birbirine katmayin..muffin kaplarina ya da kagitlarina dagitip,onceden isitilmis 200 dereceli firinda bicaginiz temiz cikana kadar,en az 20 dk pisirin....

tarif,the classic 1000 cake and bake recipes kitabindan..... 

tatli hafta sonlari olsun.....

28 January, 2009

kucuk degisiklikle yaratilan buyuk farklar....

bugunlerde evimizde iki konu cokca konusuluyor,araba kullanmak ve benim gelecek yil alacagim oturum icin verecegim sinav....

babam bana arabayi verdiginde ben ortaokuldaydim..kirmizi bir mazdamiz vardi o zamanlar...dedemden kalma,inegol'deki ciftlik'in bos yollarinda kullanirdik hep,bir an once 18 olsak da alsak ehliyetimizi diye...babam inanilmaz sabirli bir ogretmen ve masallah super bir sofordur....annecim de uzun zaman oncesinden almisti ehliyetini,gergin bir sofordu baslarda...

yas 18 oldu hemen yazildim ehliyet kursuna,salak gibi her hafta gittim derslere ve buna ragmen bir soru ile caktim motordan,o kadar cok aglamistim ki,kankim derslere bile zor giriyor ama hemen geciyor,ben cakiyorum diye,cok uzulmustum....

sonrasinda direksiyondan iyi bir not alaraktan ve motoru gecerekten aldim ehliyetimi..babam yanimda cok kullandim,yazlikta sakin yollarda kullandim,kopruyu astim,universiteme vardim,ama birden bire birsey oldu ve ben cok gerilmeye,araba kullanmaktan kendimi cekmeye basladim....ve cektim,sanirim 8 seneyi asti benim direksiyon koltuguna oturmayisim...bu arada benimle,benden sonra ehliyet alan kardesim,arkadaslarim mukemmel soforler oldular masallah....kahramanim butun kadinlar super soforlerdir,halamlar basta olmak uzere....

kelosh da benim gibi hemen ehliyetini almis,ama 2 kere motosiklet kazasi gecirince,o da kendini cekivermis trafikten.....

velhasil,bugun cok seker musterilerimden birisi ile konusuyoruz,kasada odemesini yaparken,araba kullanip kullanmadigimi sordu,bende hayir dedim,trafik fobigim ben,zaten ingiliz ehliyetim de yok...planlarimizda var ama dedim araba kullanmak yakin zamanda....hemen okudugu goodhousekeeping dergisinden sayfalari yirtti verdi bana,bak dedi bu hatun da senin gibiymis,40 yasinda araba kullanmaya baslamis,ve kitap da yazmis...maria mccarthy,the girls guide to losing your L-plates diye... beni bir gorseniz,gaza gelen ben hemen o sayfayi buzdolabina yapistirdim,ablam kitaplari bugun getirmis sagolsun,kendisi de yeni gecti,mini mini,mini  kullaniyor,masallah....

hic bir zaman kicimi arabadan kaldirmayan bir insan olmak istemedim ben,toplu tasima araclarini seviyorum,asla kucumsemedim....yurumeyi seviyorum,bisikletimi seviyorum,trafikte onunla gergin olsam da...ama dusunuyorum,araba kullanmak da gerekli.acil birsey olur,sehir disina gunluk geziler yapmak isterim,bahceme bir dolu cicek almak isterim,tasimasi zor olur....

o yuzden once kelosh ehliyetini ve guvenini tazeliyor,sonra da ben allah kismet ederse....sonra ben arabamin arkasindan L ve P plakalarini cikarmiyaraktan her daim:) tin tin tin araba kullaniyorum....bu arada P sinavi gectiginde arabaya yapismasi gereken,L ise ogreniyor diye bildiren plakadir ki etraftaki arabalar ekstradan dikkatte bulunsun...

boyle iste,bizim yeni yil kararlarimizdan birisidir bu,paylasmak istedim,bugunku musterim de hemen boyle aydinlatinca beni pozitifligi ile,isaret gibi geldi...

sinavlari gecince haberdar ederiz sizi...annecim super bir sofor olduysa o gerginlikle,biz de oluruz herhalde....:)

bu arada gecen gun harika bir reklam izledim,t-mobile'in hatta hemen burda yazicaktim,ne olur izleyin bir sekilde diye,ama youtube belki acilmaz diye vazgectim..bugun msn'in acilis sayfasinda karsima cikinca bunu da bir isaret olarak algiladim ve paylasmadan edemedim,siz de mutlu olun diye...icinde sakli bir dansci olan ben,bu reklama asik olmasam olmazdi zaten...adresi:www.uk.youtube.com/lifeforsharing....

gercekten de oyle,hayat,paylasmak icin....

sevgiyle kalin:)

27 January, 2009

koklamak....

ne guzel bir duyudur degil mi koklamak?....etrafta mis gibi kokularin olmasi,birine sarildiginizda ondan gelen temiz koku....gecerken elini komsunun biberiyesine surup de elini koklamak,mis gibi pisen kekin kokusunun eve yayilmasi..temizlik yaparken,temiz havayi iceri almak,tazeligin kokusunu hissetmek..... kisitli butceye ragmen sumbul almak,odanin kapisini actiginda,"hosgeldin evine" diyen  kokusu ile karsilasmak....

en son yeni yilda almistim evime cicek...artik eskisi gibi her hafta alamiyorum,en azindan karanfil alirdim eskiden....sumbulleri nedense geri ceviremedim markete gittigimde,halen duruyorlar solmak uzere,ama atmaya kiyamadim cunku kokarlarken mis gibi haksizlik gibi geliyor,yerlerini degistim mutfakta pencere onune koydum temizlik sonrasi....

benim kokulara karsi takintim var nedense.....o yuzden sarimsak sevmeyisim,kullanmayisim....sarimsak kokusunu  alirsam karsi taraftan da cok rahatsiz olurum ben....halbuki ne kadar iyidir derler..babaannem kucukken bize dolu dolu soydurur dolapta hazir bekletirdi,hemen yemeklere katmak icin.....biliyorum kimi yemekler sarimsaksiz cekilmez ama ben bile bile kendi pisirdigime koyamiyorum iste,hadi koydum,insanlarin taptaze sarmisagi canli canli yiyebilmesi dusuncesi bile beni tuhaf yapiyor...

surekli mum yakarim mesela,bir de potporim var artik orta masada,belki de kokmaz diye dusundum alirken ama mis gibi vanilya kokuyor oturma odasi...

camasir yikarken doluca koyarim ben yumusaticiyi mesela....hic bir camasir anneminkinin yerini tutmaz,giyilse bile defalarca mis gibi kokar onunkiler...oyleki komsulari bile sorar ne kullaniyor diye...yumos ekstra kullaniyor annecigim...gelirken bana da aldi 3 kilo,bende getirdim taa buralara,comfort kanimca yumos'un yarisi kadar kokmuyor...gun icerisinde,calisirken tsortumun kokusunu alinca arada,anneme yakinmisim gibi hissediyorum:) sadece 1 kilo yumosum kaldi,burdaki turk markette de satmiyorlar sanirim,hic karsilasmadik....

hala bacaklarim agriyor,ama dunki kadar kotu degil..yapmak istedigim islerimi halledebildim cok  sukur,evimi de temizledim...simdi kek yapsam mi diye dusunuyorum,aksama yesil mercimek corbasi yapacagim eristeli....ikimiz de hasta gibiyiz,iyi gelir belki....

gidip annecime dogum gunu karti postalayayim,en pembesi ve ciceklisinden:)

bir de kirmizi ojelerimi cikartayim...avon'dan yesil ojem geliyor bugun cok sevincliyim:)lavantali banyo kopuklerim de tabii ki,yari fiyatina,ismarlanmasa olmazdi...

bugun cok cirkinim,bunu da yazmadan gecemeyecegim:)

mis kokulu gunler sizinle olsun...

26 January, 2009

zeytinyagli havuc,Sofra Dergisinden....

karnimda sicak su torbam,bacaklarimin altinda buz torbalari battaniye altina uzanmis vaziyetteyim...nasil yaptim da bu kadar gerdim bacak kaslarimi bilemiyorum...aniden oldu...dun sinemaya gittik,gayet mutlu,huzurlu ve keyifli bir sekilde,esofmanlar icinde....My bloody Valentine'i izliycez,3D'de....O2 cinemasinda....komik gozluklerimizi taktik,bicaklar,kursunlar uzerimize geliyormus gibi hissettik,pek heyecanliydi,ilk 3D film tecrubemizdi....parcalanan organlar,fiskiran kanlar falan...ben boyle filmleri pek sevmedigimden kendimi fazla kastim sanirim,ciktigimizda zor yuruyordum....oyle ki yari yolu taksi ile gelmek zorunda kaldik.....arkadasim doktora,hastaneye git diyor,ufacik sey icin rahatsiz edilir mi o kadar yogun insanlar...genelde egzersiz yapinca uzun zaman sonrasinda yasadigim bir agridir bu ama bu kadar yogun olmadi hic...kendimi felc gecirmis gibi hissediyorum,gercekten cok kotu yuruyusum falan....allahtan bos gunum bugun ve yarin,ama dilerim bugun gecsin cunku yapmam gerekeken onemli isler var.....

yemek tarifi vermeden kotu konulardan bahsetmis oldum ama,hayatin bu yonu de var degil mi.....

eger ki,benim gibi zeytinyagli pirasanin icindeki havucun ve pirinclerin sizin icin ayri bir yeri ve lezzeti varsa bu yemegi de cok seviceksiniz....dayanamadim,yaptim,biraz fazladan pirinc ve bolca limon suyu ile.....sofra,kasim 2008'den....

malzemeler:

  • 4 adet orta boy havuc
  • 1 cay bardagi su
  • 1 adet halka dogranmis sogan
  • 2 corba kasigi zeytinyagi
  • 1 adet kup dogranmis domates
  • 2 corba kasigi pirinc
  • 1 cay kasigi toz seker,tuz.....
  • uzerine serpmek icin maydanoz
yapilisi:

havuclari halka halka dograyin,tencereye alin...uzerine suyu ekleyip 5 dk kisik ateste pisirin...sogani,zeytinyagi,domates ve pirinci katin....toz seker ve tuz serpin...havuc yumusayana kadar pisirin...uzerine bolca maydanoz serpin cok yakisiyor...

simdi hatirladim,ben domates kullanmadim. bolca limonsuyu koydum....

afiyet olsun,iyi haftalar...

23 January, 2009


bu guzel pogacalarin tarifi mailime geldi,yukarda gordugunuz adresten...daha oncesinde bir arkadasim cok guzel bir pogaca yaptigindan bahsetmisti,sonra da bu maili alinca artik bu bir isaret dedim ve bende yaptim...sadesini...annemin evi pastane karsisi oldugundan,biraz asagisinda iki enfes pastane oldugundan,pek alisigizdir pogaca yemege cokca,ben en cok acma severim,zeytinli,sade,ya da pogaca bu tarifteki gibi....yanina bolca zeytin yedim,sabah ise giderken buyuk keyif oldu,ya da isten gelince yorgunluk cayimin yanina....ben salaklik ettim,kapakli tencerede sakladim,o yuzden biraz cabuk bayatladilar....ablama tavsiye ettim,o da yapti,pek begendiler ailecek....

diyecegim,hafta sonu icin guzel bir renk katmak isterseniz kahvaltiniza,tavsiye ederim....

afiyet olsun,keyifli haftasonlari....


21 January, 2009


dusuk kalorili,sebzeli,hamursuz kish...

orjinal tarife gore bu kishin porsiyonu 215 kalori.dondurabilirsiniz isterseniz.....tabii ben her zamanki gibi astim bunu,zaten kalori sayan bir insan degilim ben..tarif,weight watchers'in kitabindan,kelosh'un teyzesindeyken almistim..senelerdir bu  sayede,gun icerisinde kalorilerini hesaplayarak diete girer kendisi..bu memlekette bir dolu insan var kendisi gibi ve cogu da cok basarili sonuclar almis....kitaptaki tarifler de kilo verenlerin kendi tariflerinin birikiminden....

yag olarak sprey kullanilmis mesela,benim varligindan bile haberim yoktu bu tarife kadar,yagsiz chedar peyniri ve 450 g patates kullanilmis.....benim yagim tereyagi ve zeytinyagi idi,patatesim neredeyse bir kilo idi ve puresini her zamanki yontemimle yaptim,tereyagli ve sutlu....sonuc,benimkinin yuksek kalorili olmasina ragmen oldukca hafifti ve doyurucuydu.....
 

malzemeler:

  • 3 adet degisik renklerde dolmalik biber,ince dogranmis,temizlenmis...
  • 1 adet kirmizi sogan,halka dogranmis
  • 4 adet dorde bolunmus mini sogan(shallot)
  • 4 adet ince dogranmis havuc
  • low fat cooking spray-zeytinyagi,tereyag
  • 450 g patates 1 yumurta
  • ben tabasco sosu kullandim,acili acili
  • 1 yumurta
  • 150 ml yagsiz sut
  • isterseniz bolca,isterseniz  az rendelenmis peynir
  • tuz ve taze cekilmis karabiber
yapilisi:

  • butun sebzeleri firinda en az yirmi dak.yumusayana kadar pisirin..ben biraz kekik ve kuru feslegen koydum, zeytinyagi ile pisirdim cok guzel koktu...
  • bu arada patatesleri haslayin, purelestirin isterseniz sade halde isterseniz biraz yag ve sutle,tuz ve biber ekleyin... 
  • kelepceli kek kalibinizi yaglayin,firin kagidi yayin uzerine.patates purenizi iyice bastirarak yayin kalibiniza..10 dk firinda pisirin...
  • firinlanmis  sebzelerinizi purenizin ustune yayin,bir kapta sutu,yumurtayi cirpin,bu karisimi sebzeler ustune dokun-firindayken,kaliptan birazcik akiyor bu karisim alti cikmali kaliptan-rendelediginiz peyniri uzerine yayin,iyice eriyip,renklesene kadar pisirin...afiyet ve saglikla yiyin....

20 January, 2009

sikayet mektuplari....


*** Pazar gunu isten ve alis-veristen sonra yemege gidelim dedik...degisiklik olsun diye Cafe Rouge'u tercih ettik,genelde italyan tercihimizdir ama burayi da severiz,ozellikle yazin peynir tabagi ve sarap alip,bahcesinde oturup milleti gozetlemeyi....Bu sefer ki yemek tercihimiz,somon fishcake'di..(somon baligindan kofte diyelim)kelosh gecen sefer denemis pek begenmisti...yaninda patates salatasi ve salata ile geliyor....velhasil,o kadar aciz ve oyle keyifle yiyoruz ki,ana yemege kadar karidesleri,bagetleri bol tereyagli  goturmusuz soylemesi ayip,sonrasi icin de tatli hayalleri kuruyorz...daha yarisina gelmeden,kelosh "sib,sib siiibbbb" diyor,ben tabii cen cen duymuyorum,kacinci sefasinda bilmiyorum en sonunda caktim davayi bana salatasini gostermeye calisiyor-ki kelosh disarda salata yemez,yiyecegi tuttu- garibimin salatasinda,simsiyah bir sey,ince uzun bacakli,kimildiyorrrrrrrrrrr....o orumcek korkusu olan koskaca hatun nasil ciglik atmadi ya da ben bos bulunup da anlayamadim yani...iggghhhhhhh...hemen supervisor cagrildi tabii,peceteyle hayvanin ustunu kapatti,merkez buroya gostercekmis,hakkinda rapor yazicakmis falan....ilk once bize odetmeye kalktilar,sonra da supervisor hanim faturadan cikardi ana yemekleri....ben olsam,butun faturayi silerdim,uzerine hediye ceki verirdim,vermediler,hos bir daha kim orda yer,yemeyiz,sarap icmeye gideriz gerci...biz de gelince merkez buroya sikayet mektubu yazdik,bakalim nasil haber gelicek....

aclikla kalktigimiza mi yanayim bilemiyorum...tabii bu bizi disarda yemekten caydirmadi,ben dedim eve ac gitmiyorum,(ac olunca hic cekilmem ben) sonrasinda Zizzi's e gittik....cok sukur,sicak ortam,guler yuzlu garsonlar,cokca gittigimizden bize ozel muamele falan boyle gecirdik o aksami....

****ikinci sikayet mektubumu da blackberry telefonlari icin yazacagim..rengine vuruldugumdan aldim.o ara hic kirmizi telefon yoktu etrafta..benim kapasitemi asab bir telefon aslinda,cok teferruatli,benim icin gereksiz ama kirmizi olsun benim olsun istedim...keske demeseydim...daha 6 aylik bile degil,takiliyor,donuyor,insanlar ariyor ses yok,cagri gozukmuyor....igrenc bir telefon....herkese soyluyorum,sakin almayin diye..alanlar da cok memnun degil ama idare ediyorlar,onlarin da kendi caplarinda sebepleri var...kutusunu bulamiyorum,nakit aldigim icin sanmiyorum ki degissinler...velhasil simdilik cok sinirlenerek kendisine idare ediyorum,bakalim mektuptan sonra ne olucak....

*****ucuncu sikayet mektubumu da kendime yaziyorum,arada sigara kacirdigim icin hala,hayatim boyunca birseye bagimli olma fikrine dayanamiyorummmmmmmm.....koluma su bantlardan alsam belki iyi gelir.....

kendinize iyi bakin,sigara icmeyin,blackberry almayin,cafe rouge'da yemeyin:)

16 January, 2009


rahsanim beni mimledi....

kac kere blog kapattim:1 kere,ama cileksuyu degil.....

en sevdigim kelime:CANIMMMMM....tabii ingilizcesini pek kullanirim;darlin:)

en nefret ettigim kelime:BARI..... uyuzum cok bu kelimeye ben,zorlama varmis gibi...ayy yapiim bari derler ya...yapma kardesim istemiyorsan!!!!!!!

heyecanimi ne oldurur?heyecansiz insanlar...hani mutlu,heyecanli gelirsiniz ya birsey anlatirsiniz,olmiycak olsa bile,karsi taraf balonunuzu patlatir ya...gicigim oyle insanlara ben cok...

en sevdigim ses:su sesi:)dalga sesi,damlayan musluk sesi....



nefret ettigim ses:moduma gore degisir,tv sesi,telefon sesi..aglayan cocuk sesi...sikayet eden insan sesi....mutsuz olan ic sesim arada...

hangi meslegi yapmak istemem:doktor olmak istemem,ofis isi yapmak istemem...dusuncesi bile geriyor beni....zaten oyle cok akilli olmadigimdan,olamazdim yani...



hangi dogal yetenege sahip olmak isterim:ucmakkkkkk...zamani durdurmaya da ozenirdim o diziyi izlerken....

9.soru yok::)

nerede yasamak isterdim:deniz kenari her yer uyar...greenwich,blackheath,beckenham ya  da bromley'de soyle victorian 4 odali,koca bahceli,bahceye acilan kocaman camli mutfakli bir ev de hayalimdir...(buralarin denize oyle cok yakinligi yok ama,oyle bir evim olsa arabam da olur,deniz kenarina inerim bir saatte ne de olsa ada uzerindeyiz di mi:)

en onemli kusurum nedir?Kel'e gore kiyafetlerimi yerde birakmammis..iclerine orumcek giricek diye korkuyor...bir de surekli mutfaga birseyler almammis....kendimce bir kotu huyum yok,gercek olamiycak kadar iyiyim ben:) saka bir yana..cok sabirsizim,cabuk parlarim sonerim....

bana en fazla keyif veren kotu huyum:Dune kadar sigara icmekti...yine birakmaya calisiyorum,6 ay icerim 6 ay birakirim ben,cok sinirlerim bozulura sigara diye titrerim,umarim yasamam bunu yine,cunku cok birakasim var...kahveeeee...sekersiz,sutsuz,en guclusunden espresso,americano,filtre kahve..bazen gaza geliyorum fark etmeden cok iciyorum,kafam kayiyor....hele bir de tuz takintim var inanilmaz,tadina bakmadan atarim herseye..kor olucam,ya da tuzdan gidicem bir gun....

kahramanim kim?tabiiki babam ve keloshum..onlar kadar hayata bagli,mutlu,insanlara mutluluk ve sevgiyle ,guler yuzlu yaklasan insanlar gormedim yasadiklari onca seye ragmen...ben ne zaman coksem,onlar kaldirir benim ruhumu,pozitiflik yayarlar icime,guldururler....canimdir onlar benim....

en cok kullandigim kufur:ben hic kufur etmem,cok leydiyimdir:) nasil yalan oldu su cumle..kendimi bildim bileli kufrederim ben,ama asla annemlerin yaninda etmedim...hepsini kullanirim,konusuna,kisisine gore....ingilizce,turkce hepsi uyar....fuck them all bu aralar pek tekrarladigim....

su anki ruh halim nedir:iyiyim ya cok sukur..mayismisim biraz banyodan sonra,nane cayimlan beraber...birde cok acim iyice yedigim halde..acaba sigara icmemekten mi?

hayat felsefemi hangi slogan ozetler:bu da gecirdigim doneme gore degisir....no pain no gain var aklima gelen mesela simdi..arada yazarim ya burda okuyup,pozitiflik hissedersem,hepsi felsefemdir....

mutluluk ruyam nedir? dukkanimin olmasi....

mutsuzlugun tanimi?kavga ettirilen kopekler,taciz edilen cocuklar,sevdiklerimin mutsuz,sagliksiz olmasi.....

nasil olmek isterim....?genc,aniden,kimseye muhtac olmadan..bogularak uyar,baliklar yesin beni...

oldugumde cennete gidersem Tanri'nin bana kapida ne soylemesini isterim:cennete gidermiyim bilmiyorum ama gidersem benim  O'na soyliycek birseyim var....
"sana kizginken bile seni seviyordum+ bana birkac aciklama borclusun lutfen yavas acikla,biliyorsun ben gec anlarim"

boyle iste..kimseyi mimlemiyorum ben,kim isterse en sevdigi sorulara cevap versin isterim ama....keyifli haftasonlari olsun....

15 January, 2009

portakalli hashas tohumlu kek....

limonlu hashasli keki yaptigimdan beri takintili oldum ben bu keke karsi..herkese illaki deneyin demekten daraldim valla...marie claire'in kitabinda portakalli versiyonunu gorunce dayanamadim,yine yaptim, elimde biraz daha tarihi gecmis hashas tohumlarim kaldi..bir kere daha limonlusunu yaparim artik....gerektiginden buyuk kare kalibimi kullandim,gordugunuz uzere kek yayildi,ortasi biraz tuhaf oldu sanki,icine bir de taze SIKILMIS portakal suyuda katmistim,tadi daha yogun olsun diye...ama bu sefer alnimin aki ile cikamadim bu kekten,limonlusu kadar....olsun,tadi cok guzeldi,hemencek bitti yine.....

malzemeler:

  • 250 g yumusamis tuzsuz tereyagi
  • 225 g seker
  • 3 yumurta
  • 2 yemek  kasigi hashas tohumu
  • 2 portakalin rendelenmis kabugu(1 ymk kasigi tarifte)
  • 125 ml sut
  • 250 g un
yapilisi:

  • firininizi 180 derecede onceden isitmaya baslayin
  • 23 cmlik kek kalibinizi yaglayin.
  • yag ile sekeri cirpin.
  • hafifce cirpilmis yumurtlarinizi katin,hashas tohumlarinizi ve portakal kabuklarinizi ekleyin...sutunuzu katin..
  • iyice karistirdiktan sonra un ekleyin....
  • bir saat,bicaginiz temiz cikana kadar pisirin...
  • uzerine pudra sekeri serpin,afiyetle yiyin....
hashas tohumlu kek yapicagim,bu kadar sevicegim hayatta aklima gelmemisti acikcasi,gazetedeki tarifi gorene kadar...arsivimden limonlusunu da gorebilirsiniz...afiyet olsun...

12 January, 2009

firinda mantarli makarna....

o kadar sakin bir ortamdayim ki,sokak o kadar issiz ve sessiz ki,bazen Londra'da yasadigima inanamiyorum....evdeki tek ses Lily'nin topunun pesinden kosmasi halinde geliyor,ya da Adonis'in mirlamasindan....arka planda tabii kisik sesli muzigimiz de var....pek sakiniz...ben boyle dedim ya,benimkiler basladi bile birbirini kovalamaya....

kac gundur boyleyim ben....sessiz ve sakin....icime kapanmis...sadece temizlik,utu,yemek yapmak istiyorum,hee bir de alis-veris,tabii ki kitabimin sayfalarini daha hizli cevirmek,bir an once bitirmek....sanki butun hayatim bunlardan ibaretmis gibi..arada dostlardan haber geliyor,telefon caliyor,sesi kulagima pek yuksek geliyor...ya da evimi onurlandiriyorlar,nadiren de olsa....

o kadar yogun bir hayatim vardi ki,insandan insana kosardim ben su memlekete gelmeden once,yorulurdum da bundan sebep,belki nankor gelicek kulaga ama...simdi bazen kendimi issiz bir adada gibi hissediyorum....bir kac arkadastan baska kimseyi hayatima alasim gelmiyor...o kadar cikan,kiran oldu ki...olanlarin yeri o kadar kiymetli ki,o kapasiteyi veremez gelenler diye,hep boyle mesafeli oldum insanlara karsi nedense....birdenberi gelisti bu...belki isiminde etkisi var bunda,surekli konusma,anlatma dinleme halinde oldugum icin,belki ozel hayatimda biraz sakin olasim mi geliyor,yok sa yaslaniyormuyum bilemiyorum....

son 5 gundur offtum,bu sayede mutfagimla hasret giderdim...midelerimizi bayram ettirdim....yilbasi,noeldi derken bir dolu yaramaz yemek yedik,baydi artik...bende bir gun peynirli pizza yaptim,bir gun firinda somon baligi,yanina patates puresi ve salata ile...fotograflarini cekmedim,cunku zaten daha once gordunuz kendilerini buralarda...

makarna gormekten daraldiniz belki ama ne yapayim,cok seviyorum ben...hani insanlar birileri gelince cesit cesit,etli metli birseyler yaparlar ya,ben makarna yapmak istiyorum...sanki boylesi daha ozelmis gibi....tarifi world food italy,linda doeser'in kitabindan aldim....

orjinal adi da pek hos geliyor kulaga,crostata ai funghi...nasil guzel bir dildir su italyanca....

orijinal tarifte fontina peyniri kullanilmis,uzrine serpmek icinde pecorino peyniri..ben ikisinin yerine de taze kasar kullandim....bahsedilen peynirlerin tadi konusunda hic bir fikrim yok ne yazik ki.....

malzemeler:4 kisilik

  • 140 g rendelenmis peynir,ben tabii ki cok daha fazla kullandim,tum bir kalip olarak
  • 85 g tereyagi
  • 350 g mantar
  • 350 g taglietelle makarna ,ben burgu kullandim
  • 2 yumurta sarisi
  • tuz,karabiber
besamel sosu icin:

  • 55 g tuzsuz tereyagi
  • 55 g un
  • 500 ml sut
  • 1 adet reyhan yapragi
  • tuz,karabiber
  • biraz da tarcin,ya da varsa muskat tozu
yapilisi:

  1. besamel sosunuzu yapip,biraz peynir ekleyip icine,kenarda bekletin...
  2. 25 g tereyaginda mantarlari sIkca karistirarak kavurun...
  3. bu arada makarnayi pisirin,,suzdukten sonra tekrar tencereye alin ve kalan tereyagini,iki yumurta sarisini,besamel sosun 3te birini  makarnaya yedirin tuz karabiber ekleyerek,mantarlari katin....
  4. firin kabinizi yaglayin,makarna karisimini dokun uzerine de geri kalan rendelenmis peyniri yayin...
  5. onceden isitilmis 200 dereceli firinda,uzeri kizarana kadar pisirin...afiyet olsun....
not:besamel sosu yaparke ben sicak sut kullandim...bu olculere gore alistigim besamel soslara gore biraz sivi oldu,ama peyniri katinca toplandi.....biraz katilassin diye nisasta ekledim,ama hic gerek yokmus...zaten makarna ile birlesince siviligi fark edilmiyor....



05 January, 2009

bas ucumda muzik,sy.135

az once bitiridim kitabimi,beklemedigim bir sonla acikcasi,halbuki sonunu her zamanki gibi en once okumustum,kacirmisim en onemli yerini demek ki,sok olduguma gore....masal gibiydi,sanki hep mutlu sonla biticek gibi geldi.....cok sevdigim birini gordum sanki o ask yasanirken....

sy 135'i mavili kelebekli gunlugume kaydettim,en cok orayi sevdim:soyle yazdigi icin:

"seni gordugum an sevdim,bana hayatim boyunca duymadigim seyler soyledin,onun icin mutluyum,cok mutluyum"....madame butterfly

bir de su var:

"ne zamandir artik hayatin puslu,soguk sonbaharinda dondugunu saniyordum,seni gordukten sonra birden bire gunesli bir sabaha uyandim.simdi dunyanin neresine gidersem gideyim,hangi mevsimde olursak olalim,seni dusundugum zaman(hayir,yanlis soyledim cunku senin yuzun,gulusun hep benim yanimda)hep gunesli,isiltili bir gun yasiyorum...acaba benim icin dunyanin isigini degistirdiginin farkindamisin??"

insan nasil boyle guzel cumleler kurar,pek takdir ettim okurken acikcasi...okuyun isterim....

yeni yila da pek cabuk alistim sanki,henuz hata yapmadik tarih atarken...kar yagdi,ayak izleri kadar pati izleri vardi sabahin koor sogugunda kaldirimlarda....

evim pis,3 makine utum,iki makine camasirim var yikanmayi bekleyen....yorgunum ama mutluyum....hersey ayni velhasil....haberlerde ayni,soguga karsi uyarmalar,kopekleri kavga ettiren manyak insanlar-ben onlari buyuk bir zevkle gercekte oldurebilirim-savaslar.arada kalan cocuklar.....biri bize supriz yapsa,hersey bir gunlugune bari duzgun olsa olmaz mi..sadece merak ediyorum nasil olur diye.....

iyi haftalar olsun...