18 January, 2013

Ben kacar

Londra'mi kara teslim eder,Istanbul'uma dogru yol alirim. Bu gece ucuyorum,kar izin verirse:)

Yine fark ettim Ben yalniz seyahati sevmiyorum,valiz hazirlamayi da. Kendimi cok yalniz hissediyorum havaalaninda tek basima,hani kendimi ne kadar mesgul tutsam da. Iki kitap,3 dergi aldim yanima,3 de elma,belki esir kalirim diye.

Hele o konusma meraklisi kisiler. Aklima gelmisken,kulaklilarimi da unutmiim :)

Sanirim Hersey hazir. Heyecanliyim cok ,ailemi gorucem diye. Yarin Sabah ki kahvalti gozumde tutuyor simdiden;)

Iyi Olun,Sevgi ile kalin,pozitiflikle. Umarim rahat ucar ve saglikla varirim :)





15 January, 2013

Bugun risotto yedik biz:)

Aslinda bu konu ile yazasim yoktu ama,IG'de gosterince,Funda'cim da sorunca,hemen ilk yaptigim risotto'nun linkini vereyim dedim.Kolaylik olsun,duzensiz arsivimde aranmasin diye dusundum.

Umarim ise yarar.

Risotto,yapana kadar zormus gibi geliyor ama yaptiktan sonra,pek kolaymis,ne de guzel yenirmis,cok da yapilabilirmis dedirtiyor.

Yukarida gordugunuz,sefimizin yaptigi,ispanakli ve mantarli.Sonunda da mascarpone peyniri ile kremalastirdi.(krema da kullanilabilirmis)

Boyle bir tarifi ezbere yapabilmeyi cok isterdim,belki bir gun.Daha cok yapmaya devam edersem,klasiklerimden birisi olabilir.

Hepimiz parmaklarimizi yedik,sanirim sefe biraz da asik olduk:) Ne de olsa,kalbe giden yol,mideden gecer degil mi?

Sevgi ile kalin,keyifle gecsin hafta ortaniz.




13 January, 2013

Izledim,pek begendim



Sefiller...Kitabi okumustum cok kucukken,muzikalini izlemistim 10 sene once Londra'da.O yuzden bu kadar etkilenecegimi dusunmemistim. Ben agladim bir cok yerinde,yanimdaki kadin daha cok agladi,ayni sahnelerde genelde.

Zayifliklari,dislerinin sariligi,sefillikleri oyle gercekciydi ki.

Hugh Jackman vucut suyundan kurtulmak icin 36 saat su icmemis kilo vermek icin. Hayranim kendisine. Cok yakismis  Jean Valjean'lik O'na.Dilerim alsin Oscar'i eline.

150 yillik eser hala bu kadar mi etkiler?

Iyi seyirler,iyi haftalar olsun.




 

12 January, 2013

Lulu'cumdan Limonlu Kek



Yilin ilk tarifi,cok ama cok uzun zamandir paylasilmayi bekleyen,benim cok severek yedigim,Lulu'nun zevkle sattigi,harika yorumlar aldigi Limonlu Kek.Tatli bir tarifle baslarsam yilim belki cok tatli gecer diye hayal etmek istiyorum aslinda ama bunun cok da mumkun olmadigini gayet iyi biliyorum,Ne de olsa hayat,hem eksi,hem tatli,cok sevdigim bu kek gibi.Kimi zaman nemli,kimi zaman kuru:) Bu kek tam kivaminda,olmasi gerektigi gibi,enfes kokulu.Narenciyeli tatlari cok sevenlere denemelerini tavsiye etmek isterim.

Orjinal tarif,burdan. Limonlu Kek diyince akla gelen bu kek olmali artik:)

Fotograflar is yerinde iphone ile cekildi,cok muhtesem degiller ne yazik ki ama paylasmak icin daha fazla bekleyemez ve daha fazla bu keki tuketemezdim,anlayisiniza siginiyorum:)




malzemeler:


  • 225 g yumusak tuzsuz tereyagi
  • 225 g toz seker
  • 4 yumurta
  • 1 limonun rendelenmis kabugu
  • 225 g kendi kendine kabaran un,yoksa 1 tatli kasigi katilmis normal un
  • uzeri icin 1,5 limonun suyu ve 85 g toz seker
yapilisi:

  • Firini 180 derecede onceden isitmaya baslayin
  • Tereyagini,sekerle kremalasana kadar cirpin ve  tker teker yumurtalari ekleyin,yavas yavas cirpmaya devam edin.Unu ve en sonunda limon kabugu rendesini katin.Iyice karistirip, 8X12 lik dikdortgen kek kabina  yagli kagit serip,karisimi dokun,uzerini kasikla duzeltin.
  • 45-50 dk,bicaginiz temiz cikana kadar pisirin.
  • Kek sogurken,uzerine dokmek icin seker ve 1,5 limonun suyunu karistirarak,serbetinizi yapin
  • Keki sis veya bicakla delin ve serbeti uzerine dokun.Serbetin sekerleri uzerini kitir kitir yapicak ve de icini mis gibi nemlendirip,limon tadini yogunlastiricak.3-4 gun kapali kutuda taptaze saklayabilir,1 ay da dondurabilirsiniz.
Hic pisman olmayacaksiniz bu tarifi denerken,su anda yazarken bile agzim sulaniyor,keske olsaydi diye.

Birazdan mis gibi temizledigim evimden,40 yasini kutlayacak seker bir kadinin dogum gunu partisi icin kanepe,sandwich, hazirlamak uzere cikacagim,halbuki hic cikasim yok:)

"oyle ucsuz bucaksizsin ki,kiyiya yaklasan gemilerin direkleri gorunmuyor.Sen SIMDIKI ZAMANSIN,simdiki mukemmel zaman,icinden cumleler geciyor.Seviyorum Seni" en sevdigim cumleler oldu Baris Bicakci'nin,Bir sure Yere Parallel gittikten sonra adli oykude.Yilin biten ikinci kitabi,Istanbul'dan donene kadar birsey okuyabilcegimi sanmiyorum acikcasi.

Sevdiginiz cumlelerle dolu,en sevdiginiz kek kokusunda ve tadinda gecsin haftasonunun geri kalani.Iyi olun:)

08 January, 2013

#sibs365dayphotochallenge

Instagram ile ilgili bu yaziyi cok uzun zamandir yazmak istemistim aslinda,kismet bugune imis,bir haftadir her gune 1 foto adli IG hareketi ile bir nevi hayatima kattigim rengi anlatmak istedim,daha fazla beklemek istemedim acikcasi.

Beni cok yakindan taniyanlar,bir zamanlar benim Iphone dusmani oldugumu cok iyi bilirler(ki donem donem bir cok seye dusman kesilirim ben,mesela sigara,sonra kindle,oncesinde kagit 100 bin TL'ler,tirnak makasi gibi) Velhasil ben Iphone'u cok gereksiz goruyordum,evde iki bilgisayar var,ucuza tel.acabildigim hatlar var diye gerek gormemistim.Yaklasik 3,5 sene once benim Ipgone 3GS'im oldu ve ben buyuk bir ask yasadim telefonla,telefonu tanimaya baslayinca her turlu ozelligi ile,askim daha da buyudu:) Iyiki buyumus,iyiki iphone kullaniciyim diyorum,telefonum 4S'e gecince tabii bu ask daha da buyudu,sonra tango,viber derken,Iphone'u ben telefonlar kralicesi ilan ettim ve de yaraticisina dualarimi hic eksik etmedim,nur icinde yatsin.

Neyse zamanla,IG ile tanistik,once basbasa idik,kolaydi,blog guncellemesi telefondan sip sak,kamera tasimama,bilgisayari acmama derken IG benim hayatimdaki en buyuk asklardan,hobilerden,pozitifliklerden birisi oldu acikcasi.Bir sure sonra ozelden cikip,herkese actim hesabimi,sonra da gelen begenmedigim insanlardan dolayi ozele gectim,bir nevi aile yerine donustu ve sadece cok ozel buldugum,bir sekilde hayranlik duydugum,cogunlukla aile fertlerimden olusan bir takip listesi olusturdum kendime, takip etmekten sIkIldigim insanlari takip etmekten vazgectim.

Simdi gercekten cok ozel saydigim insanlari,bana birseyler katicak,pozitifligime pozitiflik ekleyecek,kucuk seylerle mutlu,cokca yaratici,guzel okuyucu,gozume gonlume hitap eden insanlari takip etmekten mutluluk duyuyorum ve bu tur insanlarin beni takip etmesine izin veriyorum.



Eger IG hesabiniz varsa,yeni yil basindan beri her gune bir fotograf adli bir kucuk mucadele var,herkes hergune bir foto koyup,hodri meydan diyor.Kimi Amerikan bloglarinda,1 ay boyunca sukrettikleri seyleri resmediyorlar.Ben bu konu ile bugunlerde en cok sevdigim blog olan www.abeautiulmess'de karsilastim.Elsie,kendine evde fotograf cekmeyi secmisti.Sonra severek takip ettigim unicorntutorials her gune fotograf koymaya basladi ve bende O'na katildim:) Hemen arkasindan:) Cok da iyi yapmisim.Bugun 8.gunumuz,muhtemelen gunun fotografi blog guncellemesi olucak:)



Ben zaten her gune en az bir fotograf koymayi,bazen daha cok (o zamanlar kolaji bilmiyordum) adet edinmistim,ne de olsa resimli gunlugumuz IG bizim.

Ig sayesinde,daha cok fark ediyorum sanki,daha cok sukrediyorum cunku sahip olduklarim daha cok gozumun onunde.Icim daralinca insanlarin paylastiklari, o karartiyi neredeyse yok ediyor ve ben kendimi cok daha iyi hissediyorum,ya da sadece ben degilmisim sacma sapan seylerle mutlu olan,paylasmayi seven diyorum.Istanbul fotograflari ozlemimi azaltiyor,okunan kitaplar,satirlar aklima takiliyor.Yogacilar,yoga yapmami sanki destekliyor,tembellik etmek istersem yogacan'i gorunce kaldir kicini diyorum kendime.

Mutluluk cogalarak buyuyorsa,sanki o insanlarla benim mutlulugum cogaliyor,kafam negatifliklerden uzaklasiyor,kendimi yogunlastirip,iyiye,guzele,pozitiflige yonlendiriyorum.


 O yuzden katildim iste ben bu minik mucadeleye,ne yalan soyliyeyim,simdiden gun sayiyorum diyebilirim,biktigimdan degil,koskoca bir yil,hani eskiden atladigim gunler olmustu,simdi dusunuyorum ne paylasmali ki,guzellik sacmali bir sekilde.Herkesin guzelligi kendine sonucta.Her gunu bir sekilde ozel kilip,sevgiyi,sukru,pozitifligi yaymali,cogaltmali.

Hayat sIKICI,hersey tekduze demek cok kolay.Her zaman demisimdir,SIKICI insan sIKILIR diye.Mutluluk bir tercihse,mutlu olmayi tercih etmek bizim elimizde.Hic kimsenin hayati toz pembe degil,herkesin derdi var,onlarla yuzlesip,hayata en iyi sekilde devam edebilmek bizim elimizde.Kendimize iyi bakarsak,gercekten aci,aclik,dert icinde olan insanlara,tum canlilara faydamiz olur,sonucta hepimiz birbirimize bir sekilde bagliyiz.

Herkese guzellikler diliyorum,kalbiniz,yolunuz acik olsun.

(IG bahane oldu,sanirim yasanilan onca gunlerden sonra,bugunler oyle guzel ki,sukretmeden edemiyorum sadece ondan,kafanizi sisirdiysem affola.)

06 January, 2013

Bizim buralarda indirimler

Bilirsiniz belki Ingiltere'de inanilmaz bir indirim olur,Noel'in ertesi gun olan,Boxing Day'de.Heryer cosar,bir dolu yerde kuyruklar gorursunuz.Gecen sene Selfridges'in onunde gordugum kuyrugu asla unutmayacagim,hic bu kadar yakindan alisveris manyagi gormemistim.Hani bir de oyle normal magaza icin degildi o siralar,LV gibi markalar icindi,siradakilerin cogu da uzak dogulu idi sanki,pek severler pahali markalari fark ettigim uzere.Next'in indirimleri de meshurdur,sabahin korunde acilir magazalar.



Ben indirim sevmem,cunku ben kalabaliga gelemem,yigina gelemem,birbirini ite kaka birseylere ulasmaya calisan insanlar,alicagim varsa da beni almaktan sogutur,o yuzden buyuk indirimleri kasti olarak takip etmem,cunku sabrim yok.Benim alisveris yapicagim yerde hersey organize olmalidir ki,beni bastan cikarsin.O yuzden,Boxing Day'de disari cikmadan soyle internette bakinip,gayet pahali olan botlari,oturdugum yerden siparis edip,gururla,uygun fiyata sahip oldum diye reklam yapabilirim.Bak Serap bak,orjinal fiyati altindadir belki ama biz cok komik fiyata aldik diye nareler atabilirim pub ortasi:) 3 adet siyah bot,Debenhams'dan £100 altina mal olmustur mesela:) Ne sans!

Boxing Day'de baslayan indirim Ocak ayi indirimleri de olmak uzere bir sure devam eder,iste o zaman sansli iseniz,gozunuze birkac faydali sey ilisebilir,hemde hic beklemediginiz yerlerde.Mesela yukarida gordugunuz elbiseyi anneme aldim,kardesimin nisanina giysin diye:) BHS,cokca girmedigim bir magaza olsa da,Noel alisverisi icin idealdir,ev esyalari icin fena degildir.Kiyafet icin bazi urunler eski model,kiytirik gorunsede cogu zaman,iste bu elbise sanki bizi cagirdi da gittik aldik kendisini cok severek.Suslu annem,o gun Mrs.Kennedy olarak salinsin ortalarda diye:) Annemin elbisesi £15.

Asagidaki ayakkabilar da Clarks'dan.Indirimde asla eli bos donmem ben oradan,hep rahattir ayakkabilari,her zevke hitap ediyor artik diye dusunuyorum,cok abartili bir zevkiniz yok ise.Sade,rahat ve shik,benim kiyafetlerde,ayakkabilarda aradigim en buyuk ozellikler,baskasi giyiniyormus gibi durmamali ustumde,ben olmaktan cikmamaliyim moda diye,stil diye.

Ayakkabilar,anne kusuma,elbisesinin altina.
 
 
Alttaki elbiseyi ise oylesine girdigim Wallis'de begendim ve kardesime aldim,hani okula giderken,rahat olucagini dusundum,fermuar boyle tersten olunca cok seviyorum.£15 idi.Desenleri,renkleri cok seven ben,kendime almadigima cok pisman oldum sonradan ama olsun,aile ziyareti oncesi,nisan oncesi ailem on planda:)




Istanbul ziyaretim sirasinda,3 adet dogum gunu kutlamasi ve 1 adet nisan kutlamasi olucak,o yuzden simdiden cok heyecanliyim.Kendime aldigim elbiseler beni bu kadar heyecanlandirmadigi icin,paylasmaya gerek duymadim.
 
Umarim Londra'ya geldiginizde indirimlerden faydalanir,zevkinize uygun birseyler bulabilirsiniz.Lutfen indirimde diye cok abartili alip,butcenize ve valizinize haksizlik etmeyin olur mu,yazik.Nice insan var abartip,alip da kullanmayan.Aldiginizi tepe tepe kullanin,zevkle,gule gule eskitin.
 
Her zaman dedigim gibi "everything in moderation-hersey olcusunde olmali"
Bir de seneler oncesinde cok sevdigim programlardan birinde,stilistlerden birisi "don't be a sale whore"demisti::) Pek sevmistim bu deyisi,kibarca tercume etmek gerekirse "indirim kasari olmayin" diyor:)
 
Hepinize dusunceli,seviyeli tuketimler diliyorum,yeni haftaniz zevkle gecsin:-)



01 January, 2013

Somerset House'da Yilbasi Gecesi


10 seneyi asti su memlekette yasayali bir kere yilbasi gecesi icin disari cikmadim,cikasim gelmedi,kalabalik beni icine girmeden gerdi,hic cekici gelmedi sogukta,kisacik isik gosterisini izlemek.

Bu sene ise,ilk defa cikasimiz geldi sokaklara,aldik Somerset House'un terasina biletlerimizi aylar oncesinden,heyecanlandik hani havaifisek gosterisini mis gibi bir yerden guvenli bir sekilde izleyecegiz diye.Arka planda dj,hareketli muzikler ve de sampanya odedigimiz £40 'un icinde,eger isterseniz daha fazla odeyip once paten kayip,sonra terasa giris yapabiliyorsunuz.Biz gecen sene kaydigimiz icin,bu sene gormedik,gec gidip,kisa sure takilip geri donmek idi planimiz.

Velhasil,8 gibi ciktik evden,sicak tutsun diye ben onceden 1 kadeh sarap ictim,hic suslenip,puslenmedim,allik dahi surmedim,beni  sicak tutucak,gayet rahat ve basit kiyafetlerimi giyindim(ablamiz cok soguk diye uyarmisti,o kadar da degilmis) ve de attik kendimizi disari.Somerset House bizim evimizden,tek otobusle tas catlasa 1 saat,mis gibi,gayet rahat gidicegimizi dusunduk her zaman ki gibi.Salak kafa,yilbasi gecesi mumkun mu rahat seyahat!!!

Bindik bizi yari yolda birakicak otobuse,inecegimiz yerden degistirecegimizi dusunerek.Allahim,o otobus yolculugu,kalabalik,gurultu,zirlayan cocuklar,telefonla  kulaga hic hos gelmeyen bir dille yuksek sesle konusan anneler,beni delirticekti.Hani bazi filmlerde gurultuden cildirmak uzere olan insanlar vardir ya,butun sesler kafayi yedirtir onlara,aynen oyle hissettim,suratimdan dusen bin parca,kalbimde kalmadi bir gidim heyecan o otobusten inene kadar.

Indik,Elephnat&Castle'da,otobuse binmek uzere,butun otobusler yon degistirmis,gidicegimiz yere gitmiyor ve yurumeye karar veriyoruz,sadece nehir kenarlari kapalidir,gayet kolay nehir kenarina ulasiriz diye. Yuruduk,West Minister'a kadar,sora sora,yollarin cogu trafige kapanmis,yonler degismis.Allah icin bir dolu gorevli,polis ortalarda,soruyorsunuz gayet guzel yonlendiriyorlar.

Ben dogru yolda oldugumuzu dusunurken,tekrar ve son kez polise sordum,suraya gidicez diye,nehrin yanlis tarafindasiniz dedi:) Yon konusunda acayip beceriksiz oldugumu soylemismiydim:) OK,surat asik,ha geri donucez,ha oturup agliyacagiz.Tabii ki ben,her halukarda,bedeli ne olursa olsun kafaya takdigini illa yapicak insan, geceyi kurtardim,ziyan etmiyoruz o odenen parayi dedim,zor kazaniyoruz,ilk defa birsey denemek istedik,eve donmek yok.

En sonunda,onerildigi uzere gittik Lambeth metro istasyonuna,(yurumus oldugumuz yolu aynen geri donerek)ordan Embankment'da indik,ordan sonrasinda ise kic kica,dip dipe yuruye yuruye gayet kolay bir sekilde hedef noktamiza ulastik.:)  Nefes aldik,mis gibi nehir havasi.Bir de orayi cok seviyorum ben,cok shik ve nezih,hatta cokkk romantik buluyorum:)





Yukaridaki  kucuk iki fotograf terasdan goruntuler.Cogunluk gayet rahat giyinmis,her cesit insan,bir dolu turist.Arka planda yilin en cok bilinen,hareketli sarkilari.Fena degil,bana gore manzara zaten butun sikintiyi unutturan.



Ustteki kolajda,terastan alt tarafa bakis.Inanilmaz kalabalikti,sanirim o kadar cok insani ben hayatim boyunca gormedim.Gosteriden sonra biraz daha takilip manzarayi izlerken,genclerin kendi aralarinda kavga ettigini gorduk ve havada hic alisik olmadigim kadar cok maruvana kokusu vardi,sanki Amsterdam'da gibi hissettim kendimi. Sampanya,hayatimin en kotu sampanyasi idi,bitiremedim. Sampanyanin yanindaki fotografta,sampanya alma sirasini goruyorsunuz:) Degmiyor,ama bira da satiyorlar,presseco da,tabii her zamankinden daha fazla fiyata.


Opusenler,koklasanlar,bir dolu yabanci dil,bir dolu mutlu insan,gurultu ile girdik yeni yila.

Donus yolunda ise,yine dib dibe yuruduk Charing Cross Istasyonuna.Biz sansli idik,zamanlamamiz superdi,fazla yigim olmasin diye,belirli bir sure sonra insanlari durdurup,beklettiler,tren istasyonuna,metro istasyonuna gidicek insanlari yonlendirdiler ve kolay bir sekilde ulastik tren istasyonuna.Saat 11:45 ile sabah 04:30 arasinda ulasim bedava idi. Yarim saat icinde yasadigimiz bolgeye vardik ve eve de yine yuruyerek geldik,mis gibi yagmus esliginde,ki ben bunu iyiye isaret gordum:)

Beni en cok sasirtan,anne-babalarin bebek arabalari ile o kalabalik icine girmis olmasi,garibim bebeler,sogukta,kalabalikta.Hem onlara zarar hem de zaten yogun olan kalabaliga.Hic abartmiyorum bazi yerlere kic kica yurunuyor.  Ben olsam,kiyamazdim bebegimin o pislik icinde olmasina,gormeyi vereyim havai fisekleri cocugum buyuyene kadar ne olur sanki.Boyle sahneleri gordukce,anne babaligin sadece bencillik ve kazadan ibaret oldugunu dusunuyorum ben.Bu demek degil ki anne babalarin hayatlarini tamamen cocuklarina adasin dusuncesini savunuyorum.Asla,dilegim daha dusunceli velilerle cevrili olmak,gelecegin cocuklarinin daha iyi ve parlak yetismesi icin.Bu sadece benim gozlemim ve dusuncem.

Iste boyle gecti bizim ilk ve son Londra ici yilbasi gecesi maceramiz.Ille de Londra'da havai fisek gosterisini tecrube edinmek istiyorum derseniz tavsiye ederim,  cok icmiycekseniz,guvendiginiz insanlarla cikicaksaniz ve guzel bir yerde olucaksaniz,kiytirik bir yerden izliycekseniz oturun rahat koltugunuzda,sicak evinizde daha iyi,en sevdiklerinizle.

Uzunca anlatmak istedim Londra'ya yilbasi icin gelmek isteyenler olusa diye.Umarim faydali olmustur.

Bir dahaki sene yilbasi gecesi icin simdiden plan yaptim ve cok heyecaliyim:) Umarim alnimin aki ile cikarim bu plandan.

Hepinize muhtesem bir 2013 diliyorum,tum dilekleriniz gercek olsun.

Ben bugun inanilmaz bir mutlulukla doluyum,sanirim yakin zamanda aileme kavusacagim icin.

Hepinize sevgiler...