Günaydın,yılın en uzun gününe,gri sabaha,çok belli ki serin sabaha...
Sabah 7:30'da,az önce diyebileceğim bir zaman zarfında uyandım,rüyamda blogcular olarak artık sevdiğimiz kitapların satırlarını paylaşamayacağımıza dair yeni çıkmış kanuna tepki veriyordum.Artık yazılı izin gerekmiş yazarlardan paylaşmak için.Tepkim neydi bilemiyorum,uyandım o arada.O kalkışla,ne zamandır paylaşmak istediğim bu kitabı artık paylaşmayı geciktirmemek gerektiğini anladım.Bu rüya,bir işaretti aslında.
Ahmet Altan'ı hep çok sevmiştim,kitapları hep su gibi akmıştı benim için.Hatta eski yazılarımdan birinde kendisini ne çok özlediğimi belirtmiştim.Benim için hep zevkle okunan roman yazarı olmuştu kendisi.O yüzdendir ki,adından dolayı da bu kitabı hemen okumak istemiştim.
Sanırım Kılıç Yarası Gibi,Isyan Günlerinde Aşk kadar beni etkilemedi.Ya da ben aynı insan değilim,zevklerim değişti.
Roman gibi roman,detaylı uzun cümleler okumak isteyenlere tavsiye ederim.
"Saadet hissi de,keder hissi de aynı şekilde insanı ölüm ve hayat karşısında umursamaz yapıyor"
Diyor sevdiğim cümlelerden biri.
Şahane bir gün diliyorum:)
No comments:
Post a Comment