Geçen Çarşamba havanın pasparlak,hafif rüzgârlı olduğu gün,ne zamandır gitmediğimiz St.James parka atalım dedik kendimizi.Orası bir başka özel bizim için,kardeşimden dolayı.Şehrin tam merkezinde olup da turistik geziden yorulduğumuzda kendimizi çimlere atıp yayıldığımız,bu şehrin güzelliklerine çok şükrettiğimiz yerlerden birisi.
Piknik yapalım deyince hiçbirşey hazırlamıyoruz evden çoğu zaman,özellikle şehir merkezi ise,taşımak zor olduğundan.
Sırt çantama sadece battaniyeyi koyup,çıkıyoruz.Bu sefer pikniklik yemeklerimizi Whole Foods'dan alalım dedik,öğlen saati ofis çalışanları ile dolu.Aynı zamanda organik süpermarket olduğundan talep büyük.Alt katında pizza,burito,kahve,taze meyve-sebze suları,sıcak yemek ve salata barı var.
Sebzeli burito çok karmançorman oldu,içinde bir dolu mercimek,pilav,avacado sosu,fasulye cinsi vardı,tatsız tuzsuzdu,yiyemedik.Ben birde sıcak yemek kısmından fırında sebze,tofu karışımı birşeyler seçtim.Ne gözüm ne midem bayram etti.Halbuki ne şevkle gitmiştim.İyi bir para ödeyip de,tatmin olamamak hoş değil.Bir de düşündürüyor insanı,zincir olunca ruhsuzlaşıyor mu böyle yerler? Sadece market olarak kalsa daha mı iyi?Hoş ben elimle toplamadıkça,annemin bahçesi olmadıkça organikliğinden ya da çevre sorumluluklarından şüphe ediyorum.O yüzden aman da organik yiyeyim gibi zengin bir bütçem,şımarmış bir damak tadım yok.
Velhasıl aldıklarım içinde beni en memnun eden çikolatalı browni ve sade kahvemdi.Browni,çikolatalı baklava gibi yaramaz şeyler hemen kasaya giderken açık raflarda satılıyor ki,üstleri açık.Şikayet etsem de buna rağmen alıyorum,eminim bir dolu insan benim gibi düşünüyor ama işte göz açıklığı,nefs eğitimsizliği başka birşey değil,kendi adıma! Bir dolu insanın kasaya geçerken sıra esnasında aldıkları nefeslerle daha lezzetli oluyor sanırım browni!
Oturduğumuz yer Park'ın daha çok yola yakın kısmında(açlık ve tembellik gene),kalabalık.Bu güzel günde herkes hemfikir,parkta alalım molamızı.Okul tatiline de geldiğinden bir dolu öğrenci,çoluk çocuk.Ofis çalışanları takım elbiseleri ile yayılıyor.
Arkamıza iki erkekle oturmuş genç kız,ayy böcek,Ayyy köpek diye sızlanıyor! Neden geldin yavrum parka o zaman? Kızların bu aşırı tepkileri acaba fazla ilgi istemekten mi? Bazen erkeklere harbi üzülüyorum ben,bu kadınların çekilmez triplerinden!!!
Park papatyalarla dolmuş,ben daha yakın foto almak için kısa çitten atladım,bir baktım çıkınca iki güzel ufaklık,onlar da gecmek istiyorlar.Anne olmayan anne kılıklı ben( bu arada anne uzaktan izliyor sanırım) hayır çok tehlikeli olur deyip,eğilip onlara da çiçek koparıyorum,yetmiyor kendiminkini de veriyorum.Halbuki o kardeşim içindi,olsun gelince kendi toplar biraz.Bu arada çocukların annesi de gelip bana teşekkür ediyor:) Ayyyy çocuk! Deseydim ya o genç bayan gibi,ayıp olmazmıydı?
Velhasıl parklara yayılmak çok keyifli,ferahlatıcı,dinlendirici.İnsan izlemeyi seviyorum;)
Zaten yanımda hayatımın aşkı varken keyif almamak imkansız.
Bir daha whole Foods'dan pikniklik almam.Hazır pikniğe konucaksam beni hiç hayal kırıklığına uğratmayan tek yer Pret a Manger.Bazen öğlen yemeklerim içinde alıyorum,ne yiyip içtiysem hep mutlu doydum ve yaptıklarında tarih yok,saatli yapılıp hemen o gün satıldı satıldı.Aynı benim eski iş yerimde ya da evde yaptıklarım tadında.
Hoşgeldin piknik zamanı( diyesim gelse de insanların dengesizlikleri de havalara yansımış arttık),hoşgeldin Haziran.Bir yaş daha almaya hazırmıyım ben?
No comments:
Post a Comment