En son yediğim aşure işte o aşure.Bu aşureyi de yapmaya geçen sene niyetlenmiş,buğdayımı almış,yapamamıştım.Bu sene de vazgeçecektim neredeyse,Aşure Gününü kaçırdım diye,vazgeçmedim,çünkü ruhen bunu yapmaya ihtiyacım vardı.Yaparken kendimi düşündüm,ben de aşure gibiyim,içimde alakasız bir dolu şey bir arada,her telden çalmaya,çok şeyi denemeye,herşey,herkes ile uyum sağlamaya meraklıyım.Kimi zaman tam tutmuş şekeri yerinde,kimi zaman sanki suyum çekmiş:) Kendimden sonra herkesi düşündüm yaparken,dünyayı,insanları.....Dedim ki bir aşure kadar olamıyoruz çoğumuz.Çok farklıyız birbirimizden,farklılıklarımızla uyum sağlayıp,geçinip şu hayatı yeryüzü cennetine çeviremiyoruz,cennetlik dünyada cehennemi yaşıyoruz,yaşatıyoruz.Halbuki herşey ne kolay,yapmak,sevmek ne kolay isteyince....
Sabah narı böldüğümde yine ne kadar güzel bir sanat eseri olduğunu düşündüm,hayranlıkla fotoğrafını çektim.İçimizde tane tane nice güzellikler var,o yüzden böyle farklı,çeşit çeşit yaratıldık....Uyum içinde,huzurla yaşayacağımız bilinmeseydi böyle yaratırmıydı bizi Yaratan?
Aşurem nasıl mı oldu? Şekeri az,suyu çekmiş,üstü kuru kalmış:( Kaselere servis ederken çok sulu olduğunu sanıp,fazlasını atmıştım,çünkü zaten çekileceği kadar çekildiğini sanmıştım.Üstlerini kapatıp,soğumaya bıraktım,süslemek için açtığımda bir baktım kuru kalmış kimisinin üstü.Süsledim,tadına baktım,şekeri biraz az gelince bal ekledim.Kaynatırken süt ve yulaf da eklemiştim.
Velhasıl,ilk aşure maceram fena olmadı,bir daha yaparsam daha az bir ölçü uyduracağım kendime,öğrendim ki çok da zor değilmiş yapılması,aşure gününü artık unutmayacağım;)
Ne yazık ki dağıtıp paylaşabileceğim kimse yok,hepimiz ya çok uzağız,ya da çok meşgul.Istanbul'da olsaydım 10 kişilik ailem ile biterdi aşurem bu akşam...
No comments:
Post a Comment