Cuma günü Serap'ım mesaj attı,elinde kullanamayacağı iki bileti varmış,biz kullanabilirsek bize verecekti.Tabii ki kullanırdık,ben çalışmıyordum bu haftasonu...Hemen mail attı biletleri canım sağolsun....
Cuma günü kendimi hiç iyi hissetmediğinden işten eve gönderilmiştim,güzel bir Cumartesi beni iyileştirebilirdi.Aslında gezmek yerine dr ya da hastaneyi ziyaret etmeliydim ama ben %50 ruh ve fiziki halimle gezmeyi tercih ettim;çok iyi geldi:)
Cumartesi sabahı erkenden yağmurun sesine uyandım,sıkı sıkı giyinip kendimi dışarı attım....
O zamanlar hiç arkadaşım yoktu,tek başıma gitmiş,pazardan kendime çilek almıştım.Türkçe konuştuğunu duyduğum kızlara kendimi tanıtmıştim,arkadaş olmak istercesine:) Tabii ki arkadaş olmadım ve bir kaç tecrübeden sonra ne yazık ki hep mesafeli oldum...Zamanla güzel arkadaşlar edindim çok şükür,çok az ama kalıcı.Karşıma güzel insanlar çıktı,kimisi hayatımdan çıktı,anı olarak kaldı.Londra beni değiştirdi pek çok açıdan açıkcası,o saflığım pek kalmadı.İnsanlara tavrım eskisi gibi değil. Yine sıcak ama mesafeli...
Öyle sevgilim ile sarmaş dolaş olayım demeyin,koltuklar arası mesafe var;çok rahat,geniş,yayılmalı.Sevgilime 2 saat dokunmadan edemem derseniz öndeki yer yataklarından alın biletinizi:)
Sinema biletlerinin gayet pahalı olduğu günümüzde,bu değişik bir tecrübe olabilir,her zaman yapılmaz belki ama yapılsa iyi gelir....
Daha önceki Nothing Hill yazım için buraya buyrun.IG klişelerini ben mi çıkardım diyesim geliyor evin önündeki pembe Mini'yi görünce:) Şaka bir yana farkındalık arttıran,doğduğu şehri bile 25 yaşından sonra fark eden insanları okuyunca,bize şehrimizi hep sevdiren babama ve ayrıntı seven anneme ne kadar müteşekkir olsam az.Kimimiz doğuştan IG'ci ve farkındalıkçıyız:)
Hepimize mutlu,keyifli bir hafta diliyorum,kolay geçsin:)
IG adresim:@cilek_suyu