Yan tarafı,Hotel Cafe Royal'dir.
Bu kafe pastaneye girip,tuvalete gitmek isterseniz,daha arkadan,başka bir salona çıkarsınız,çok şık bir lobidir orası,sağdan otele,çay saatinin yapılacağı meşhur odaya bağlanan.
(Bu arada sırf o lobiyi görmek için,tuvalete gidin)
Eğer ki,salaş ve şık,geçerken uğrayayım,kısa bir keyif yapayım,zincir kafeler beni baydı diyorsanız burası oturmalık,nezih yer,tatlılar da harika,fiyat karşılanabilir cinsten çok sık olmadıkça.Bir kaç hafta önce Gül Abla ile oturduğumuz Cafe burasıydı.
Salona alınmadan,ceketiniz alınır,içeri girişte,şık,uzun boylu,beyaz gömlekli sarışın garsonlar tarafından masanız gösterilir.Saat 12-14 arası,sanırsınız salon sadece size ve ablanıza ait,kısa süreliğine.
Domuz eti yemediğimizi önceden belirtmiştik.Gayet geleneksel,tipik İngiliz sandviçleri sunuldu,somon füme& krem peynir,krem peynir&salatalık,karides kokteyli gibi...
Ve nerde görsem aklıma annemi getiren orkideler.
Sırf ambiyans için gitmeye değer,her ne kadar sandviç ekmekleri biraz dışarda kaldığından kurumuş olsa da.Belki de biz yavaş yediğimizden,kurudular;)
Ablama,muhteşem,unutulmaz geçen iki saat için müteşekkirim.Bir kere burda çaya gelmek isterim dedim,hayalimi gerçekleştirdi.Allah karşımıza,hayallerimize bizim kadar sahip çıkan dostlar çıkarsın.
Iki saat boyunca,kâh konuştuk ,kâh sessiz kaldık,elimizde şampanyamız hayallere daldık,dinlendik.
Sevdiklerinizle,nice güzel günlere diyorum❤️❤️❤️
No comments:
Post a Comment