08 March, 2015

Okudum bitirdim: boş koltuk



Bu kitap ilk çıktığı sene,o kadar reklamı yapılmıştı ki,okumak zorunda hissetmiştim kendimi.Hiç Rowling okumamış,Harry'i Au-pairken Edward ile izlemiş,pek bayılmamış,30'undan sonra Harry Potter serileri sona geldikçe sempati duymaya başlamış,hepsini birbirine karıştırsam da filmleri izlemiş,filmlere,oyunculara,Rowling'in hayal gücüne hayranlık ve saygı duymuş bir insanım.

Sanırım hiç bir kitaba bu kadar önyargı ile başlamadım,bi blogda okuduğum yazı o kadar negatifti ki,ilk sayfalar işkence oldu.Sonrasında karakterleri çözmeye başladım.Apar-topar bu kitaba başlamanın sebebi de,BBC'de 3 bölümlük dizisinin başlamasıydı.Kitaba olan önyargım diziye,oyunculara velhasıl manzara hariç herşeye idi.Hele Simon'ı ve Terri'yi vurabilirdim:( 

Okudukça karar verdim ki,bu kitap aslında İngiltere'nin hatta sanki tüm dünyanın bir portresi,taciz,tecavüz,bağımlılık,zenginlik,fakirlik,hırsızlık,iki yüzlülük,arzu,para hırsı herşey var.Ne kadar temiz-şık-kalburüstü diye düşünmüş olsak bile bir kasaba ya da bölge için,kapalı kapılar ardında olan biten bu satırlarda oldukça detaylı anlatılan.

Kitap,Fairbrother'ın ani bir şekilde vefatı ile başlıyor (başağrılarımızı dikkate almalıyız),Belediye Meclisi'ndeki koltuğu boş kalınca,yerini doldurucak şahıs için seçime karar veriliyor .Seçimler ilerlerken,adayların evlerinin içinde olanlar anlatılıyor.Kasaba halkı ve gençleri tarafından pek sevilen Fairbrother 'ın yerini doldurucak adaylar bir şekilde aile fertlerinden birinin düşmanı.Kitabın sonu şaşırtıcı,çünkü diziye tamamen zıt diyebilirim.Hoş,iki farklı son da üzülüp ağlamama engel olmadı :(

Velhasıl okuduğuma hiç pişman olmadığım bir kitap oldu.

Hepinize mutlu haftalar❤️

No comments:

Post a Comment