29 August, 2010


Sevda'li gunler simdilik sona ermistir!!!!




yoktum ne zamandir,sebebi vardi..kavusmakla mesguldum..eski dostuma..uzun suredir gormedigim,ilk tanidigim zamandan beri hayran oldugum,onu tanidigimdan beri,bir sekilde gelistigimi,guzellestigimi hissettigim dostuma kavusmakla doluydum...


geldi bir nevi aniden...ben hani artik,hele ki bu sehirde onunla gorusecegimi dusunmedigim bir zamanda,beliriverdi Heatrow'un besinci terminalinde..varisindan once baslamisti icimde kelebekler pirpir etmeye,zihnimde gecirdigim yazlar canlanmaya...donusunu dusundukce,gozlerim dolmaya...




o geldi,ben atladim daha tam varistan cikisini beklemeden boynuna,simsiki sarildim..ona sarildikca ben,kardeslerime,anneme,babama, gecirdigim yaz anilarina,ulkemde neyim varsa,hepsine sarildim,hepsine kavustum sanki...


daha metroya ilk varista basladi shen kahkahalar..hemde nasil kahkahalar,ulu orta..gozlerimden yaslar geldi,karnima agrilar girdi resmen...nasilda hatirlatti bana unuttuklarimi,halbuki gelisini bildigimden beri,ben herseyi gozumde ve kalbimde canlandirdigimi saniyordum..megerse beni koc kovalamis,kicima boynuzu giricekmis neredeyse..o anlattikca ben guldum,guldukce hatirladim...biz guldukce karsimizdaki yakisikli cocuk bizi kesti,bize baktikca o da gizli gizli guldu....
gelisiyle ben,london'ima daha cok asik oldum sanki.cok gezdik,gezdi...cok konustuk,cok anlattik...cok eglendik..fazlaca ictik,ne bulduysak..sigara, guzel kokulu puro,icki...yedik de..cok yuruduk...aksamlarimiza renk geldi...pisirebildigim ne varsa pisirdim,ben ne yiyorsam yesin,ben ne okuyorsam okusun,bilsin istedim.kedilerim ona,o kedilerime asik oldu,keloshumun kalbine bile taht kurdu,acilmaz sandigim kapali kutu keloshum,onunla sanki ayri bir bag kurdu...o boyle oldukca,ben actim kalbimi iyice,ayni eski gunledeki gibi...
hicbirsey degismemis aramizda..bir de zamanla,mesafeyle hersey degisir derler...yalan derler...
insanin kalbine cuk diye oturmus biri varsa,hicbirsey degismez,bilakis sanki daha guzellesir hersey..hos bu da bir degismedir ya...
harika gunler gecirdim,bir haftada 500 kusur kare fotograf cektim,gitmedigim publara gittim,bir dolu taki alisverisi yaptim,bir dolu soz verdim yine kendime,o da verdi ama...
o gitti bugun,tabii gozyaslarima yine engel olamadim..zaten her yaz sonu aglardik neredeyse,sanki ayri sehirlerdeymisiz gibi,halbuki ayni sehrin,iki ayri kitasindaydik biz ve o kitadan o kitaya mektup yazardik biz ayni sehirde,yazlarimiz icin ayri gunlukler tutardik...
o gitti,sonbahar geldi iyice..usuyoruz artik,pazen pijama,uzerine cilekli sabahlik giyorum ben su an...ellerim bile usuyor...sanirim artik terlik de giyip disarlara cikamayiz...
o gitti,beni bir dolu yepyeni kitapla basbasa birakti,bir dolu aniyla..ve tabii ki facebook'la..o kadar gicik oldugum facebook'a bende kayit oldum artik en gizlisinden,perim icin,kardesim icin,onun icin...
o gitti,neyse ki eylul geldi..
zafer bayramimiz,eylulumuz kutlu olsun..dostsuz kalmayalim...
sevgiyle....

15 August, 2010


alti yuz....

600. paylasimi bu Cileksuyu'nun,dolayisi ile benim...Paylastiklarimin sayisi,paylasmadiklarimdan cok..kimi zaman aman kime ne,niye paylasiyorum ki desemde..cok da seyinde sanki insanlarin,beni okumak diye dusunsem de....kendimi Cileksuyu olmadan dusunemiyorum ben artik..hani gercekten istedigim icin yazmak istiyorum,gorev oldugu icin degil..kimi zaman kufretmek istiyorum,kimi zaman herseye ve herkese sarilmak...ve sanirim bunu yapiyorum da...hic de negatif yazmak istemiyorum diye soz vermiyorum kimseye,bu benim hayatimsa,icimden negatif yazmak geliyorsa,yazicagim,belki iki satir destek dilenecegim tanimadiklarimdan...ya da kufur edesim gelir bazen konusurken mesela,yazarken neden kendimi baskalastirayim ki,leydi olmaya calisayim...oldugum gibi olsun istiyorum bu blog ve oyle kalsin,yazildigi surece....

ben aslinda bugun dylan'imi yazmak istedim,az once arsivimi duzenlerken,baktik ki 600 olmusum,yer vermeden olmaz dedim 600.ye...

dylan cok hasta,icim parcalaniyor resmen..aslinda en buyugumuz adonis'le basladi,bir nevi salgin,kusma ve ishal..yedikleri herseyi cikarttilar sirayla.yemektendir belki diye dusunduk.sira dylan'a geldi ama dylan hala iyilesemedi..hatta hic yemiyor,icmiyor,bugun zorla agzina kasikla su verdik,blendirdan gecirdigimiz mamasini yedirdik..iki gundur iyilesicek diye,vet'e de goturmedik,bugun kalktik gittik acilinden,tasinmislar ve telefonda bizi yonlendiren kadin,soylemiyor son ana kadar,biz de kizdik,uzerimizde ne otobus karti var ne de para var taksiye binmek icin..bugun kalsin,yarin getiririz diye karar verdik,belki toparlanir..dylan zaten cok saglikli bir kedi degildi basindan beri,belki o yuzden kendi caplarinda gecirdikleri bu kucuk salgin,dylan'i daha cok etkiledi..bilemiyorum...oyle ki acaba,yarin uyutabilcegini soyler mi vet diye dusunmeye basladik.

iki gundur,yanindayiz,disari cikmadik bile yanliz kalmasin diye,butun planlar onun icin iptal oldu...yeter ki iyilessin,yine beni kizdirsin,hic umurumda degil..iyilesince zaten ben ona hic kizmiycam artik...

o kadar gerilmisim ki,telefonda,sana sunu getirdim Izmir'den, diyen arkadasima agladim hungur hungur...

halbuki ne kadar da pozitiftim ve mutluydum,okudugum kitabi uygulamaya calisiyordum ki,artik pozitif dusunce kitaplarinin da bir nevi bullshit olduguna karar verdim..:(

butun haftasonunu da temizlik yaparak,fazlaliklardan kurtularak gecirdim...

hepinize bereketli bir ramazan diliyorum,sadece sofralariniza degil,ruhunuzda da olsun bin bereket...

08 August, 2010


sibel'le piknige giden bolca makarna yer:)


yer Colchester...gectigimiz pazar.hani arkadasim bahsetmese,oraya tasinmak istemese varligindan haberimin olmadigi kucuk bir yer...



ille de gorulesi bir yer degil...sirf bu yuzden hakkinda yazmaya gerek gordum acikcasi.hos arkadasimin,ilk goruste asik oldugu bir yer nedense..sehir hayatindan biktigindan,icinde kendince gerekli gordugu hersey oldugundan,cokca ziyaret ettigi manastira yakin oldugundan,sehir merkezinde sirin bir ortodoks kilisesi bulundugundan sebep,buraya hayran benim arkadas.bense orda bulundugum saatler icinde,londra'ya ve istanbul'a ne kadar asik oldugumu dusundum...bu sehirler nasil birakilir da gidilir kucucuk yerlere..


hani tekrar gitme sebebim,arkadasimi ziyaret icin olabilir ancak..


parki sirindi kendi capinda,oturduk agac altlarindan birinde,kazak ustune,bolca makarna yedik..sanki yapabilicegim baska birsey yokmus gibi ben makarna yapmistim,bir de kisir.patateslerim,salataya donusturmeme izin vermediler,curumustuler cunku:(


pek sevmememe ragmen, bir nevi degisiklik oldu bize yine yesillikler icinde..yakinda yemyesil bakmaya basliyacagim dunyaya yesillikler icinde olmaktan..:)

bu arada,tren yolculugumuz cok keyifliydi..sakin.ozellikle donus yolunda,sessiz kompartmanda oturmusuz,oyle iyi geldi ki o sukunet..trenlerde oyle bolumlerin oldugundan heberim bile yoktu,resmen cit cikmiyordu kimseden..kimilerinden muzik sesi geliyordu birazcik,kimileri de kitap sayfalarinda kaybolmustu.

bu hafta sonu ise ozel plan yoktu,sadece dinlenmek vardi akilda.evi temizlemek...

gecen hafta bende spor salonuna kayit oldum buyuk israr uzerine...iyiki olmusum.daginik,duzensiz gidip de ayni masrafi yapana kadar,aylik odeyip,kendi capimda duzenli katilmak, istedigim derse,daha mantikliydi sanki,hem boylelikle kendimi de itmis olurum saglikli bir yasam icine...o yuzden bu hafta sonunu,sanki bir daha spor yapmiycakmisim gibi,kendi capimda degisik derslere girerek gecirdim..varligindan haberimin olmadigi kaslarim aciyor resmen...halbuki su an benim, evi temizliyor olmam gerekliydi...poposunu kaldirabilene ask olsun,halbuki bugunun isini yarina birakmamaya soz vermistim kendi kendime.

boyle bizden son havadisler..hersey yolunda cok sukur...

hepinize dopdolu bir hafta diliyorum...

not: EAT PRAY AND LOVE,FILM OLUYOR,VE JULIA ROBERTS BASROLDE..VE BEN BU FILMI DORT GOZLE BEKLIYORUM....


03 August, 2010


*look at everything as if you were seeing it either for the first time or the last time*Betty Smith from A tree grown in Brooklyn


insanin evinde cesit cesit siseler olmali,boy boy,her sekilde..icleri dolu olmali,renk renk...

ve o siselere hep dolu gozuyle bakilmali...


umut hep olmali,pozitiflik...planlar olmali ama akisa da birakmali kendini arada...Ne kadar planlar olsa da,hayatin guzel suprizlerle dolu olabilicegine inanmali insan...eger, birsey tam istedigin gibi olmuyorsa,senin icin daha iyisinin,seni diger kosede hatta ayni kosede daha buyuk bir ikramla bekledigine inanabilmeli insan..inanmayana da,anlatabilmeli...

"rest is not idleness,and to lie sometimes on the grass on a summer day listening to the murmur of water,or watching the clouds float across the sky,is hardly a waste of time" John Lubbock


01 August, 2010

Kabakli,karidesli linguini


kabakli ve karidesli linguini

sirf makarnaya olan askimdan,italyanca ogrenmek istiyorum..hatta gecen gun kendimi italyada hayal ettim nedense,hani kulturunu,her turlu yemegini ogrenirken..etrafimda guzel bir sarki gibi duyulan dili konusan guzel insanlarla cevrili oldugumu dusundum..kalabalik bir italyan ailesinin icinde olasim geldi..ve anlamadigim sesleri duyarken,icimde sessiz olmak geldi,hani anlamazken aval aval bakmak,icimde sessiz ama kulaklarimda cok sesli...ne sacmaliksa bu...nerden geldiyse aklima...ama iste,italya aski,yenileniyor icimde hep,buyuyor nedense..eskiden tarot bakan bir kadina gore benim bir italyanla evli olmam gerekiyordu simdi...

velhasil,bu sefer kabaklarimi farkli pisirmek istedim,o yuzden bu tarifi denedim,cok begendim ben,zaten makarnanin begenmedigim bir cesidini yapmadim ben simdiye kadar...fotograflar bulanik,cunku bir an once catalimi dolamak istedim lin-gu-i-ni-me...(yerim ben bu kelimeyi yaa)

tarif burdan. tabii ki ben olcuye uymadim her zamanki gibi,ama tum malzemeyi kullandim...

malzemeler:

  • zeytinyagi
  • 1 adet minik dogranmis kabak
  • 1 dis sarimsak
  • kirmizi biber,ben aci taze biber de kullandim
  • 400 g'dan az soyulmus temizlenmis karides
  • gonlumun istedigi kadar feslegen
  • 200 g konserve dogranmis domates,suyundan suzulmus
  • ve tabii ki linguini,kavanozumun yarisi
zeytinyaginda kabak pisirilir,karidesler,tuzlar biberler,acilar katilir domates sosu eklenir,feslegen unutulmaz,karidesler pisene kadar ateste birakilir,ki bu cok uzun surmez...istediginiz kivamda pismis makarna sosun icine eklenir,bir guzel harmanlanir ve afiyetle yenir...

agustos harika bir hafta ile baslar dilerim..

kendime not:dolabini duzenle!!!!!!!annen senden cok utanirdi o dolabi gorseydi....