29 June, 2014

Rye,Rye,Rye

Sanırım hayatımın en unutulmaz Pazar günlerinden birini yaşadım bugün.Hani sanki her anı,unutmayacağım bir filmin karesi gibi.


Deniz,pardon okyanus kıyısına gitme hayali kuruyoruz ne zamandır bugün için,ne yazık  ki hava izin vermedi.Bizde plan değiştirip rotayı Rye'a çevirdik.Ben nerdeyse 13 sene önce gitmiş aşık olmuştum.O zaman saf temiz bir Au-pair idim,şimdi olgunluk dönemindeyim,sevildikçe güzelleşen,18lik kız hala içinde olan;)


Aşk tazeledik Rye ile yeniden.Araba ile 1,5 saat,Kent ve Sussex ortası cici bir kasaba.


Pencerelerden,sokaklardan,kapı önlerinden,taş sokaklardan alamadım kendimi.




Mini dükkanlar,vitrinler beni mest etti.



Bu tepside Zeren'im aklıma geldi,tanımıyorsanız Zerocheff,Çatıkatı yazarı.Çok severim ben O'nu.


Bu masa dolu idi,o yüzden burda oturmadık  Fred yanımızda diye.Sonra bi baktım kapkara bir French Bulldog çıktı kapının önüne,gittim hemen sordum köpekler girebilir mi diye,gayet sevimsiz evet dedi yerden bitme çoçuk.O arada benim koruyucu meleğim diğer köpeğe havlamakta idi ki dışarı çıktık hemen.


Sardunya cenneti idi nerdeyse her sokak,gözüm gönlüm coştu dolayısıyla :)



Burası müzenin dışı ki,hiç anlamadım ne müzesi zaten kitaplara kaymış gönlüm,hemen seçtim iki tane ne zamandır istediğim kitabı gittim içeri ödemeye,yaşlı amcam aldı parayı,£20um var dedim yeter mi,bozuk var mı?Şirin suratı sorgulayıcı bakınca ne kadar olduğunu söyleyin belki arkadaşlarımda vardır dedim bozuk.İkisi için £1 dedi,mest oldum gittim buldum hemen bozuk para.Kitaplara o kadar sevindim ki müzeyi incelemek aklıma bile gelmedi,şöyle bi göz gezdirdim,anlamadım,çıktım:(


Ahh o çay dükkanları.Mis,şirin,zarif,antika dolu,tabak çanak beni coşturdu resmen.Zaten son moda uyumsuz tabak çanak,antikalı kafeler.Her yerdeler.


Kilisenin güzeli,bi pozlar,bi selfieler...


Bu dükkanda bir fincan beğendim,alayım diye girdim,fiyatını duyunca dudağım uçukladı,Londra'dan geliyor dedi bayan fincan için:) Ben de deseydim keşke:) Fiyatı £17.50 :(


Minik bir kitapçı...Zevkime göre birşey bulamadım.







Fred çay dükkanına gitmek istiyor :)


Rıhtımda bi dolu antikacı.Harika şeyler var:)


Açık olmayan bir dükkanın vitrini,insanlara tolere edilir,köpekler buyur edilir hoş gelir diyor :)


Ahh bu tabak çanak aşkı ne olucak bilemiyorum içimde.Hep babaannemin suçu:) Keşke şu tabağı alsaydım:(





Martıların sesleri her yerde:)



Bu iki kitap beni mest eden,özellikle ilkini Zeren'den dolayı ne zamandır listemde tutuyordum ki,karşıma İngilizcesi çıkınca kaçırmak istemedim.Sanırım yabancı yazarları İngilizce okuyabilmek uzun zamandır tercihim.


İşte aynen bu şekildeydim tüm gün:) 

Fotoğraflarda sadece bir tane işlenmiş var,diğerleri doğal halleri.Daha çok var ama baymıyayım sizi:)

Bu yazının bir de okyanus kıyısı hali gelicek:) 

Süper bir hafta olsun.

2 comments:

  1. ne güzel olmuş... aklıma yazdım.. bir de bath diyorlar çok güzel olarak... orası da aklımda

    ReplyDelete
  2. Deli Anne, Bath da cok guzel tavsiye ederim.Benim icin Rye baska cunku biraz St Ives biraz Isle of Wight,Benim kalbimi calmis yerlerin bana yakin olani:)

    ReplyDelete