12 February, 2014

Istanbul'da gecen gunler

Bu sefer pek de sevmedik birbirimizi sanki,uzaklastik iyice birbirimizden dogdugum,buyudugum sehir ile.Ya  da belki de aramizda sevgi-nefret iliskisi var cok tutkulu,birbirinden bir turlu vazgecemeyen asiklar gibi.Belki de bir hafta yetmiyor aramizdaki eski bagi tazelemeye bilemiyorum ama Istanbul ve Ben eskisi gibi degiliz.Belki de hep ozel ve guzel sebeplerden orada oldugum icin,ailem ile olmaktan kendisine yeterince vakit ayiramadigim icin kiskaniyor beni.Bilemiyorum ama bu sefer hic olmadi Istanbul,beni kesmedi.

Ilk gun,havaalnindan indikten sonra,kardesim ve eski tabii ki Peri,beni kebap yemeye Gungoren'in pek meshur kebapcilar sokagina goturduler.Tarfigi,cocuklugumdan beri bu sekilde gormemistim,dordumuz de catladik.15 tatil,herkes sokaklardaydi sanirim.


Bu seferki gitme nenedim,ufakligimin nisani idi.Annem yine acti seneler once benim ille de isteyip,aldirdigim sandigi,doktu senelerce harcliklari ile yaptirdigi guzellikleri.Hepimize yine verdi bir kac parca birsey,bir kac parca da arkadaslarimiza.Ne yemeniler,ne ortuler,simdi almaya kalksak alamazyiz zaten.

Bohcada,sevgililerin birbirlerine hediyeleri haric,biz de evin buyuk hanimlarina vermek uzere yemeniler ve kucuk havlulari sardik,paketledik.Ani olsun diye.

Eti cin yedik Peri ile,hergun beraberdik.Beni birakmadi,hatta benim askima ilk kez ananin evinde kaldi ama Asu Teyze geldi ve benim pabucum dama atildi:(Kuymak ve cay,ve de bilumum pastane urunleri vazgecilmezimizdi.


Cok sukur ki kahvemi yalniz icmedim bir hafta boyunca.Annecim kendi elleri ile yaptigi uzum suyunu kahve yaninda ille de icirdi bize bitene kadar.Sahil ve guzel havalar beni mest etti.Midye tava yemeden donermiyim hic,iskenderi de mideye buyuk bir zevkle indirdim.(hala et yedigime inanamiyorum,simdi keske biraz daha cok yeseydim diyorum,ne oldu bana ki)


Emirgan,babaannemin mezari,babaannemin apartmanin eski merdivenleri,babaannemin artik cok cansiz,O'nsuz evi.Halam orda olsa da,ev cok eksik ve cok cansiz.Elimden bir dolu babaannemden kalma hediyelerle dolu canta ile indim apartmandan asagiya.Bana biraktigi cay setini getiremedim gelirken,ama yeni tabaklarim,kazagim var O'ndan bana hatira.Anneme orkide,minik kiz kardesime  kristal cay bardaklari.Halam kiymet bilenlere dagitmak istemis geride kalan ozel esyalari.Menekseleri de vermis,zaten en cok onlari merak ediyordum acikcasi.Babaannemiz o evde kalamazlardi ki.

Babaannemin orkidesi,dedemin fotografinin evine yerlestirildi.Sahilde bi kac kez kisa yuruyusler yapildi.GulAnne'nin orduklerine asik olundu.


Gercek mutluluk,aile ile paylasilan koca sofralar.Bereket Tanricasi diyorum anneme artik.Genc kiz enerjisi ile hepimize gozu gibi bakiyor hala,O'nun yaptigi gibi hicbirsey olmuyor.Annemin evinden sonra kendi evim pis geliyor.Bizim ailenin gelenegi,kalabalik balik partileri.Tulumba tatlisi da hemen balik sonrasi elden ele dolasiyormus,yeni adetmis.Her yemegin ustune tatli isteyen bunyem,bir tane yemeden tabii ki edemedi.

Son aksam salatayi yapan benim karsisina cikan ise Ask ve kedi dolu turplardi.Ozlem belirtileri olmali:)


Hayat en guzel hediye belki ama sevdiklerimiz daha da buyuk hediye.Canim arkadasimin kendi elleri ile boyadigi cilekli kutu ve tepsi(tepsimi getiremedim-sigmadi valize),kardesimin hediyesi Istanbul siluetli mumluk, kucuk enistemin aldigi kitaplar,kuru meyveler,Kedici dergisi derken dopdolu bir valiz ve daha fazla ani ile dondum su anki sehrime.

Hep diyorum,iki yuvali,iki sehirli,iki memleketli olmaktan arada yorulsam da memnunum diye.Ne mutlu bana...

Keyifli hafta ortasi olsun.

No comments:

Post a Comment