Ama sevicek,iyiki okumuşum diyen bir kapasitem var,hatta eksik kalmayın lütfen okuyun diyeceğim.
Herkes kendi şarkısını öğrenmeli ve birbirine bir şekilde yardım ve destekle dünyasını cennete çevirmeli diye özetleyebilirim iki hikayeden de anladığımı.
Trenden indim,eve yürüyerek geliyorum istasyondan,işte tam kapı önünde bitti kitap,ben zevkten 4 köşe,burnumda sirke kokusu:)
Meğerse salatamdan kalan balsamik sirke m bir güzel yemek çantama akmış,ablamın aldığı çilekli paşminama damlamış.Bir güzel lekelemiş,inşanlah çıkacak lekesi.
Bu arada çantayı nasıl açıp da düzenledim Allah bilir,çantadaki ikinci kitap Serap'ımdan ödünç.Kahveli kitaplara bir de sirkelisi eklenecekti neredeyse:)
Trende miss gibi sirke kokmuşumdur kesin,kahve ile karışık;)
Kısaca bu kitap yürürken de okutuyor.İyiki,iyiki okumuşum.
"Biz aslında bir anlamı olmayan evrene fırlatılmış olmanın verdiği rahatsızlıkla baş etmek zorunda olan anlam arayan yaratıklarız"
"Gerçeği yok etmemek için sanata ihtiyacımız var,demişti Nietzsche"
İşte böyle.Fred de bana böyle hayatının anlamıymışım gibi bakıyor ki,mest oluyorum.
Bi dolu fotograf olmasının sebebi,hepsini çok sevmiş olmam,sevdiğim şeyleri de paylaşmadan edemem bilirsiniz:)
Parktaki romantik kitap köşemin selamı var,iyi günler olsun❤️
No comments:
Post a Comment