Oldu da bloğun adını bu başlıktaki gibi görmeye başladınız,şaşırmayınız:)
Bugün işe gitmeyince,ne zamandır boş duran gronola kavanozunu doldurmak için bu sıcakta attım kendimi mutfağa.Gronola da artık illa olması gereken,yumurta,muz,limon gibi mutfağımda,olmazsa bereketim kaçıyor gibime geliyor.Valla @cafefernando'nin suçu,onun tarifini deneyene dek hazır alıyordum arada,bu senenin başından beri kaç kez yaptım,kendimi gronolasız pek bırakmadım.
Onca kez yapıp nasıl şaşırdım anlamadım,ben de şaşırdım resmen;) Bir de tarifi kaç kez okudum,Yaa ben bu 40g yulafa ne kadar su koyuyordum diye kendimi sorguladım.Halbuki tencereye koyduğum,tüm kullanmam gereken yulaf ölçüsü ( Şaşkın yüz),meğersem hatayı orda yapmışım,suyu atmasyon katıp pişirmişim yulafı( katılması gereken malzemeler ile,ama şeker yerine pekmez bu sefer) nerdeyse yaktığımda çaktım yanlış yolda olduğumu:(
Yemek atmayı sevmeyen ben hiçbir şey olmamış gibi attım pişmiş yulafı fırına kavrulmaya.Tabii ki orjinali kadar leziz,bayılmalık değil ama yenilmiycek gibi de değil.Biraz kıtır,bazı parçaları yumuşak,süt ya da yoğurt eklenince,açlık anında kurtarıcı bir atıştırmalık olacaktır yine:)
Bu da bir Ç.S mutfak macerası işte,unutulmasın diye yazdım gitti buraya.
Bereketli,mutlu,huzurlu bir ay olsun.
Not:Londra son 10 yılın en sıcak Temmuz gününü yaşadı bugün,yaz çocuğu olarak bu sıcaklara tahammül edemeyen sırf ben miyim? 25 derece maksimum dayanma gücüm.Hoş yine de en sevdiğim hep yazlık kıyafetlerim,terliklerim.Yaz,tatil yaparken deniz kenarında elimde soğuk içeçek ile çekilir benim için.Umarım bu sıcaklarda herkes kendine iyi baksın,kendine ve sevdiklerine,kıllı bebelere.
No comments:
Post a Comment